Önce siz kendinize bakınız:Ondan sonra herkes kendi haline bakacaktır. Hıristiyan hayırseverliğinin,kardeşliğinin vazgeçilmez ilkesidir bu.

Önceden vicdan ne kadar çok azap çektiriyordu! Ne kadar keskin dişleri vardı öyle! Peki,bugün derdimiz ne acaba?Bir dişçi sorunu.

En cesur yüreklilerimiz bile gerçekten ne bildiğini söyleyebilecek cesarete sahip değildir...

Bir solucanın üzerine basıldığında,solucan kendi içine doğru çekilerek kıvrılır.Bu, onun aldığı bir önlemdir.İşte bu, onun üstüne yeniden basılma şansını hafifletir ve azaltır.Ahlakın dilinde bunun adı alçakgönüllülüktür.

En bilge kişiler her çağda, yaşamın kendisiyle ilgili olarak, hep benzer hükmü verirler: "Hayat, yaşamaya değmez." Her yerde ve her zaman, bu bilge kişilerin ağzından hep aynı ses duyulur.

... artık zengin ve züğürt olan yoktur. Her ikisi de sıkıntılıdır. Artık hukmetmek isteyen kim, itaat etmek isteyen nerde? Her ikisi sıkıntılıdır. Çobanı olmayan bir sürü! Herkes aynı şeyi ister, herkes birdir. Başka bir şey isteyen, kendi arzusuyla tımarhaneye gider. "ESKİDEN BÜTÜN DÜNYA CILGINDI." Naif insanlar böyle der ve göz kirparlar. Akillidirlar ve olan her şeyi bilirler. Böylece sonsuz alay konulari vardır. Henüz doğuş vardir; fakat çabuk barışirlar. Yoksa mideleri bozulur. Gündüz ve gece için birer küçük keyifleri vardır. Fakat sağlığı sayarlar. "Biz mutluluğu kesfettik." Son insanlar böyle der ve göz kırpar herkese.

Kendinize ve bedeninize inanmaya curet edin. Kendine inanmayan her zaman yalan söyler.

Varlık her an yeniden başlar ve burada her şeyin etrafında küre döner. Her şey orta. Sonsuzluğun yolu eğri

Mutluluk iÇin ne kadar az şey gerek. Bir zamanlar böyle derdim ve kendimi akıllı sanırdım; fakat şimdi öğrendim ki bu bir hataydı. Zeki deliler daha iyi konuşurlar. İşte asıl o az şey en sessiz, en hafif, bir sincap hisiltisi bir nefes bir an. Mutluluğun çeşidi o kadar önemli değildir. Sakın ol

Ruh gelişiyor; güç, yaralanarak kendini onarıyor.