Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor...
Bütün geceyi orada geçirdi; açlık yüzünden kesilip duran uyku ve kaygılarla belirsizumutlar arasında gidip geldi gece boyunca ; gecenin sonunda, serinkanlılığını yitirmemek, içinde bulunduğu durumun ailesine yüklediği dertleri, onlara anlayışla davranarak katlanılabilir kılmak kararını verdi.
Biraz daha uyusam da tüm bu saçmalıkları unutsam mı acaba ?
Gregor saat altı kırk beş oldu.. Yola çıkman gerekmiyor mu?
Temsil ettiğimiz otorite, ki ben sadece alt kademedeki memurları bilirim, dışarı çıkıp durduk yerde suçlu aramaz, onları harekete geçiren, kanunda da belirtildiği gibi, suçun ta kendisidir. (syf 13)
En zor işleri Üzerlerine basit önlükler geçirmiş, yetişkinliğe yeni adım atmış kızlar yapıyordu. (syf 46)
Bu mahkemenin, dolayısıyla da tutuklanmamın ve bugün burada sorgulanıyor olmamın ardında büyük bir teşkilat var. Öyle bir teşkilat ki bu; sayısız uşak, katip, polis memuru ve hatta hiç korkmadan söylüyorum, cellat ve işkenceciye sahip yüksek yargıçlar var. Peki, böylesine büyük teşkilatın amacı ne olabilir beyler? Size söyleyeyim; masum insanları tutuklamak, sonra da tıpkı bana yaptıkları gibi önlerine içi boş iddialar koyarak kendilerine karşı anlamsız kovuşturmalar yürütmek. (syf 57)
Soytarılıkları, efendilerinin tam ortadan değil de yolun durumuna göre ne taraftan yürüyorsa, sağdan veya dümdüz yürürken bir köpeğin zig zag yaparak koşmasından başka bir şey değildir.
Hemen akabinde boş konuşan kişi özür dilercesine şöyle der: "İnsanlar birazcık mutlu oldukları anlarda boş konuşabilirler."
Milena bir deniz gibi,içinde çok fazla su bulunduran bir deniz kadar güçlü, tüm gücüyle patlayan fakat bazen yanlış yola girip ölümü ya da uzaktaki ayı takip eden.
Üstün Dökmen
İpek Ongun
Richard Brautigan
Ercan Kesal
Tom Robbins
Mehmet Akif Ersoy
Stefan Zweig
Ayşe Kulin
Vladimir Bartol
Ali Fuat Başgil