- Daha önce buraya hiç gelmemiştim: daha başka türlü nefes alıyor insan burada, yanında ki yıldız, güneşten daha çok parıldıyor.
- "Biraz daha uyuyabilsem ve bütün bu saçmalıkları unutabilsem.."
- ?Sana çok ihtiyacım var inan? Buluşabilirsek şayet bu yüz yüze gelmemizden önceki son mektup demektir. Aylar sonra ilk defa gözlerim bir işe yarayacak seni görerek??
- Çok tedirginim, insanın tüm benliği ile kendini sözcüklerle ifade edememesi ne kadar kötü, ifade edebilse bile, sözcüklerin saldırısı karşısında büsbütün kendini savunabilir veya tamamıyla imha olur...
- Ama sizi özlediğimi söylersem yalan söylemiş olurum: Bu en kusursuz, en acı verici büyü, buradasınız, en az benim olduğum kadar buradasınız; ben neredeysem benim varlığımdan daha fazlasıyla siz de oradasınız..
- Geceyi uyku yerine mektuplarınla geçirdim. Her gün yazışmak, güçlendirecek yerde güçsüz kılıyor insanı. Eskiden bir solukta içerdim mektuplarını. Fakat şu an mektubunu okurken dudağımı kemiriyorum, şakaklarımın ezildiğini duyuyorum. Buna da boyun eğebilirim ama yokluğuna asla? ? Sev beni Milena..! ?
- "... İtiraf ediyorum: Yine senin bu kadar yakınında nefes alıp vermenin mutluluğundan, seni düşündüğüm yok..."
- Milena'nın Çekçesi aslında yalnızca onun küçültülmüş şeklidir, yani Milenka'dır (sevgili).... Beğen, beğenme, dilbilim böyle diyor...
- Şimdiye kadar hayata dayanamayacağımı aklımdan geçirir, kendimden utanırdım. Oysa sen şimdi bana dayanılmaz şeyin yaşam olmadığını kanıtlıyorsun... (Prag, 13 Temmuz 1920)
- Küçük bir çıngırağın sesi yankılanıyor kulakta: "O artık yanında değil!" Ne var ki gökyüzünde çalan koca bir çıngırak daha var , o da duyuruyor sesini: "Seni terk etmeyecek..."