- Kendim için fazla ağır, sizin içinse fazla hafifim.
- Yardın edin bana Milena! Söylediğimden fazlasını anlayın.
- Düş, gerçekliği, tasarımı aşan gerçekliği ortaya çıkarır. Yaşamın korkunç, sanatın ise sarsıcı yanı, işte budur. 101
- Sanki ben bir taşım. sanki kendi mezar taşım olmuşum. kaçacak hiçbir delik yok. ne şüphe ve inanç için, ne aşk ve ne nefret için ne de cesaret ve korku için. sığınacak hiçbir şey yok. bir umut var sadece. en az mezar taşlarına kazınan yazılar kadar silik bir umut.
- İnsan açık bir şekilde sözünden dönüp şunu söyleyemez: Artık geçti, iyiyim, mutluyum ve birlikte olmamızdan dolayı büyük huzur duyuyorum. Bu bir gerçek bile olsa bunu söylemek artık mümkün değil( huzurlu olmaktan memnun olmak tamamıyla doğru, mutluluk da bir yere kadar ama huzur doğru değil) çünkü daima endişelerimle yaşayacağım, birileri beni korkutacak, en çok da kendimden korkacağım.
- Saçma bulacaksın, ama değil! Bak: "En çok seni seviyorum" diyorum, ama gerçek sevgi bu değil belki...
- Ölüm fikri seni rahatsız edebilir? Ben sadece acı çekmekten korkuyorum ve bu kötü bir şey. Ölümü istiyorsun ama acı çekmekten korkuyorsun. İşte kötü olan bu. Bu olmasa insan ölüme koşarak gidebilir.
- ...ve insan hayattayken de ''ölebilirdi''.
- Almancada "Sein"sözcüğü iki anlama gelir : "Var olmak " ve "Onun olmak ."
- "Seni seviyorum işte, budala, deniz dibindeki çakıl taşı nasıl sevilip, sarmalanır, ona bağlanılırsa bende sana öyle bağlıyım."