- "Ah, Milena! Gece çöktü yine; Boş bir karanlıkla boş bir beyaz kağıdı öpmek aynı şey sanki, ama yalnızlığa da alıştım, karanlığa da."
- Ne söyleyeceğim belli de, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...
- Bir tek şey biliyorum: Gürültü, patırtı istemiyorum, karanlık olsun istiyorum, bir yerlere gizleneyim diyorum, bunu istiyorum işte, bunu arıyorum, bunun ardırdan gideceğim, elimde değil.
- Ne var ki, duygularımızla yaşamıyoruz her zaman, acınacak durumdaki aklımızla yaşamayı daha doğru buluyoruz.
- "Kişi yürek çarpıntısız yaşayamaz, ve sen yüz çevirdiğin sürece çarpmaz yüreğim, Milena."
- "Oysa ben bütün vakitlerimi, hatta bütün vakitlerimden daha çoğunu , yeryüzünün bütün vakitlerini sana ayırmak istiyorum; seni düşünmek ve seni yaşamak için."
- "Ve gece yazdığın mektup orada işte, nasıl okunabileceğini aklım almıyor, bir göğüs havayı solumak için böyle nasıl daralıp genişliyor, aklım almıyor, senden nasıl uzak kalınır, aklım almıyor."
- Bir aydır hiç bir işe yaramayan gözlerim seni görecek! Mektuplarını okumayı ya da pencereden bakmayı saymıyorum elbet..
- Ve benim seni düşünmek ve solumak için, sahip olduğum tüm zamana her zamankinden bin kez daha fazla ihtiyacım var.
- "Ah! Milena sustukça birikiyor içimdeki kelimeler, sanki çığlık çığlığa söylemediklerim."