- Silinmeye razıyım ama ya hiç kaydedilmediysem?
- Hayat; iliğine kemiğine kadar sömürülmüş bir sözcük, iç sızısını andıran bir uğultu, okyanuslar dolusu uğultu.
- Oysa ne bir başlangıç bekliyordu bizi, ne de baştan başlamakla bulunabilecek bir teselli. Hiçbir sihirli değnek alnımıza dokunmak istemeyecekti, bıçaklar vazgeçemezdi yaralarda bilenmekten, hiçbir kapı yarına doğru açılmayacaktı gelecekte, kimse hazır olmayacaktı işitmeye.
- "Her insanın, gün gelip de düşüp parçalanmaktan kendini güçlükle alıkoyduğu bir uçurumu vardır."
- "Sanırım benim mutluluğumu, dirilişimi, yaşamının kutsal görevi haline getirmek, kolay yoldan kendini aklamak istiyordu. Oysa insanın bir başkasını küllerinden bile olsa yeniden yaratmak istemesi, sonsuz bir yetki üstlenmeyi, bir tanrı olmayı arzulamasıdır. Bu da onun acı çekmesini ya da ölmesini istemekten daha masum değildir. Belki de ben başkalarına yönelik her türlü dileği ancak bir saldırı olarak algılayabiliyordum. Korumak arzusu ile hükmetmek arzusu arasındaki sınırın nasıl çizilebileceğini bilmiyordum. Sonuçta, birisini var olmayan bir dünyaya inandırmak, hiç gelmeyecek bir mutluluğa hazırlamak, zavallı bir sokak köpeğini ömür boyu tekmeler, taşlar görecekken şefkate alıştırmak suçtur."
- Aşktan verebileceğinden fazlasını ummak budalalık Sergio."
- Dalların gizlediği iki ıslak, yalnız yıldız gibiydi gözlerin. Bende unuttun onları. Teker teker dalları araladım. Günler, geceler boyu, yıllarca araladım. Bitirdiğimde sen çoktan gitmiştin.
- Sevmek...Yüreğin döküp saçtıklarını, bunca karanlığı eşeleye eşeleye bulduğum bir sözcük.
- Öykü anlatma sanatı, korları eşeleme sanatı değil midir bir yanıyla, parmaklarını yakmadan?
- Jiletle doğrarım kollarımı, göğsümü, dudaklarımı, acıması için değil, acımaz zaten, uykusundan uyanan, eski yaralardan akan kanı dinleyebilmek için. Yağmurlarla yıkanmış yürekten fırlayan yabani kanı. Sesi korkutucudur, bağırır, ulur, çığlıklar atar ama asla yalan söylemez. Söyleyemez.