- gelecek, geçmişin duvarlarının ardında değildir
- Katırına binip, hayvanın ensesine kitabı dayayıp, okuya okuya yollar kat ettiği söylenirdi. Kendisini ilgilendiren bir kitaptan söz edildiğini duydu mu, kitap ister Arapça olsun ister Türkçe -bu iki dili rahat rahat okurdu- onu edinmek için bir servet yatırmaya razı olurdu. İşte bu yüzden asla evlenmediğini söylerdi; çünkü kazandığını son kuruşuna kadar kitaplara harcayan bir kocayı hiçbir kadın istemezmiş. Böyle derdi.
- Yüzüncü Ad kitabının 41.sayfasından paragraf. Tanınan süre tamamlanıp,Cübeyl' deki topraklarımızı Müslümanlara bırakmamız gerektiğinde,aileden geri kalanlar Cenova'ya geri dönme kararı aldılar.Aslında "geri dönmek" denemez buna; hepsi Dogu'da doğmuş ve çoğu, soylarının geldiği kente hiç ayak basmamıştı.Ozamanki ceddin Bartolomeo,çok çabuk çöküntüye ve yılgınlığa düştü orada.Çünkü Embriaco'lar ilk Haçlı Seferleri sırasında kentin önde gelen aileleri arasındaydı;vaktiyle Cenova'dakendi mahalleri,konakları onlara bağlı insanlar,adlarına dikilmiş bir kuleleri vardıve kentin en büyük serveti onlarındı;oysa şimdi ,daha olmuş aileler,onların yerini alıvermişti:Doria'lar,Spinola'lar,Grimaldi'ler,Fieschi'ler...Ceddim,sınıf düşmüş gibi gördü kendini. Giderek sürgünde hissetti.Cenevizliydi ,öyle olmak istiyordu,diliyle giysileriyle,adetleriyle öyleydi;ama bir Doğu Cenevizlisi.
- Sonunda şunu bile düşünür hale gelmiştim: Belki de, Tanios Kayası büyülüydü. Delikanlı oraya oturmak üzere geri döndüğünde, amacı düşünmek değildi -diyordum kendi kendime-, kimden yana, kime karşı olacağına karar vermek değildi. İhtiyacım hissettiği şey tamamen başkaydı. Düşünceye dalmak mı? Seyre dalmak mı? Daha da ötesi... Ruhun aydınlanması!
- ADEM İLE HAVVANIN TÜM EVLATLARI YİTİK ÇOCUKLARDIR
- Sonra insanların ruhsuzlaştığı ,kalemlerin kuruduğu dönem geldi. S-48
- Granada artık yalnızca yetenekten yoksun,korkak taklitçiler yetiştiriyordu. S-48
- Fakat Denia'lı ozanlardan birinin dediği gibi yazgı bir bukelamunun derisinden bile daha değişkendir. S-68
- yitik bir ülke, çok yakın bir akrabanın ölüsü gibidir. Onu saygıyla göm ve sonsuz yaşama inan. S-81
- Günün anlamı olması için gece,konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir. S-113