- Tüm kanunların üstünde, her zaman adil ve merhametli olan Tanrı vardır. O zaten her şeyi biliyor. Hepimizin ruhu bir gün onun önünde kendini ihbar edecek..
- Yaşam değerli ve kutsaldı. Ama onur ve alın teri olmayınca yaşamın hiçbir anlamı yoktu. Yaşamı özel kılan, nefes alıp vermek değil, pişmanlık duymadan, onurunu kirletmeden nefes alabilmekti.
- Ama dünyada çok fazla şerefsiz olduğunu, yaşamı kutsamak için değil, kibrini ve bencilliklerini değerli kılmak için tüm güzelliklere saldırabilecek acımasız insanlar olduğunu biliyordu.
- İnsanlar, yılanlardan daha zehirlidir. İnsanlar, gerçekten yılanlardan daha tuhaftı. Haksızlıklara karşı değil, haksızlıklarla savaşan insanlara karşı zehir saçıyorlardı. Güçlü olanlar, çıkarları için insanı değerleri hiçe saydığı sürece yılanlar uyumayacaktı..
- Sarp ve tehdit yüklü kayalarla çevrili geçmişiyle, sisli ve bulanık geleceğinin karanlık denizi arasında sıkışıp kalmış ıssız bir ada gibiydi şu an.
- Kendini çaresiz hissediyordu. Bir kuyunun içindeydi sanki. Ne yukarı tırmanmak için bir çaba sarf ediyordu ne de orada kalmayı istiyordu.
- İnsan ruhunda bir deniz dolusu sır ve mübayenet gizlidir yüzbaşı, bazı insanlar kimsenin önemsemediği şeyler için hayatlarını ortaya koyabilir. Açlıktan ölmek üzere olan bir ressamın cebindeki son parayla karnını doyurmak yerine kendine yeni bir fırça alması gibi..
- Kitaplar onun için bir sığınak, sorunlardan ve gerçek dünyadan kaçması için rahatlatıcı bir liman olmuştu.
- Doğadaki hiçbir hayvan insan kadar vahşi ve merhametsiz olamazdı..
- İntiharın cinayetten farkı yoktur..