- Ne kadar üretirsem, o kadar az emin oluyorum. Bir sanatçının yürüdüğü yolda, gece gittikçe daha karanlık oluyor. En sonunda da,sanatçı kör olarak ölüyor.
- Zaman ayırmaz, yalnızca birbirinden kopmuşlara alçaklık eder - Yoksa aynı devinimleri taşıyan ırmaktır o. Biz birbirimize benziyoruz ve kişinin "yok olma" yı, sonuçta bir hiç olmayı istediği olur bilirim ben.
- XX. yüzyılda insan dibe vurdu : Kadınlar güzeldi ve hızlı yürüyorlardı. Kimi zaman gerçek, umuda verir istediğini. Bu nedenle, tam tersi beklenecek olsa da,umut ayakta kalır.
- Yaşlandıkça insanın ancak kendisini özgürleştiren ; taşımaya gelince hafif olduğu gibi duymaya gelince güçlü bir sevgiyle sevenlerle yaşayabileceğini anlıyorum.
- ?Söylenenlerin kendi başlarına yaşamı yoktur. Kendilerini cisimleştirmemizi beklerler.?
- ?Umutsuzluk sessizdir. Gözler konuşacak olursa sessizlik bile bir anlam saklar. Gerçek umutsuzluk, can çekişme, mezar ya da uçurumdur.?
- ?Birden bastıran bir aşk, bir büyük yapıt, belirleyici bir edim, dönüştüren bir düşünce, kimi anlarda aynı katlanılmaz sıkıntıyı verir, karşı konulmaz bir çekimle birlikte. Güzelim var olma bunalımı, adını bilmediğimiz bir tehlikenin çok hoş yakınlığı, yaşamak, o zaman, kendi yıkımımıza koşmak mıdır? Yeniden, durup dinlenmeden, yıkımımıza koşalım.?
- ?Sevilmemek yalnızca şanssızlıktır. Hiç sevmemek mutsuzluktur. Bugün, hepimiz bu mutsuzluktan ölüyoruz. Kan, kin yüreğin kendisini de kurutuyor da ondan; uzun süren adalet isteği aşkı tüketiyor, oysa aşk doğurmuştu onu.?
- ?İnsan bir kez güçlü bir biçimde sevme şansına erdi mi, tüm yaşamı bu ateşi ve bu ışığı aramakla geçer.?
- ?Umutsuzluk sessizdir. Gözler konuşacak olursa sessizlik bile bir anlam saklar. Gerçek umutsuzluk, can çekişme, mezar ya da uçurumdur.?