- Biz evvela kelimeleri öğreniriz sonra yaşadıkça teker teker manalarını...
- "Acaba , hep alışkanlık mı? Hep yanımızdekileri mi seviyoruz?" dedi.
- Her şey değişebilir , hatta kendi irademizle değiştiririz.Değişmeyecek olan , hayata şekil veren , ona bizim damgamızı basan şeylerdir...
- Kapının önünde kalmıyoruz ki , evin içine giriyoruz , ona sahip oluyoruz , benimsiyoruz , benimdir , diyoruz , istiyoruz , memnun oluyoruz.Gidenin arkasından ağlıyor , gitme! diye eteklerine yapışıyoruz.Hiçbir şeyi kendimizden ayırmıyoruz.
- Ne ölüm var , ne de hayat var.Biz varız.İkisi de bizde.Onlar , ötekiler sadece zaman aynasından geçen küçük , büyük arızalardı.
- Yolun büyüğü , küçüğü yoktur.Bizim yürüyüşümüz ve adımlarımız vardır...
- Sinirlerin bu gergin anında , aralarına bir varlık mı yoksa bir yokluk mu girmişti? Onu bir ümitsizliğin aynasından mı seyrediyordu? Yoksa bir hakikatin , çok büyük bir hakikatin kendini aydınlatan fâni bir kıvılcımı gibi mi görüyordu...
- Her düşüşün altında bir başkası vardır.Ve herkes kendinin mezarıdır...
- "Sana şimdiye kadar mektup yazabileceğim bir ruh rahatını elde edemedim." s.30
- "Yazık ki asabım çok bozuk. Müthiş huzursuzluk içindeyim ve bir dakika bir yerde rahatça durabilecek halde değilim." s.30