- Bu yüzden çocuklar acı şurupları içmemek için ağızlarını sıkı sıkı yumarlar. Ama çocukların ağızları sıkı değildir; her şeyi anlatırlar. Büyükler ise susar, ağızları yanmıştır hayattan.
- Sevgili Dost, Yağmur ,korkuyu, çaresizliği ve yalnızlığı süpürüyor evimizden. Rahmet! Toprak kokusu geliyor penceremizden. Başlangıç topraktı, son da toprak. Üzülme güzel son, güzel başlangıçların olacak.
- Ölülerimizi hep hatırlayacağız, dirilerimizi unutsak da. Olsun onlar da ölecekler.
- Ah okullarda beden eğitimi dersi var da , neden ruh eğitimi dersi yok ! Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur doğru. Sağlam ruh nerede bulunur acaba?
- Gerçekleri sırf kendi düşüncelerine sahip olmayan biri tarafından dile getirildiği için şiddetle reddetmek yüceltir mi kimseyi? Boğmaya teşebbüs edilen bir inancın yanlış bir inanç olduğundan nasıl emin olunabilir? Bunu söyleyebilmek için, o inancın sahiplerini taciz etmek yerine , o inancı tanıyıp tarif etmek gerekmez mi ? Bu yapılmadığı takdirde nasıl bilgi toplumundan söz edilebilir ?
- Yaşamak, beraberinde anlamayı da getirirse gerçekten yaşanmış olur. Bizi depremi önceden farkedip uluyan köpeklerden ve çırpınarak öten kuşlardan bir şeyler ayırmalı. Madem önceden hissedemiyoruz, bari sonradan bir şeyler hissetseydik.Madem kulaklarımız yenildi, kalbimizle dinleseydik.
- Bak ne diyor Rousseau " Dostumuzu tanıyabilmek için ,büyük hadiseleri bekleyeceğiz; o zaman da iş işten geçmiş olacak, çünkü onu tanımak zaten bu hadiseler için lazımdı.
- Denemediği hiçbir şey kalmayan insan, acaba bir gün insan olmayı deneyecek mi?
- Doktorun yakasına kırmızı kurdeleyi takıyoruz. Çünkü alfabeyi söktü. Çocuğun annesine, "Herkes ağlayan çocuğunu getiriyor! Sen niye geldin!" demedi. Ağlayamamanın, ağlamaktan daha önemli bir belirti olduğunu bildi.
- Ey kutsal ağrı! Saklandığın yerden çık! Yalnız kendimizi değil, çevremizi de yakıp yıkıyoruz. Biz acı duymayanlar ahalisi, akan kanımızı boş gözlerle bir nehir gibi seyrediyor, kopan ayağımıza vitrinlerden ayakkabı beğeniyoruz.