Şimdi pirincin taşını ayıkla bakalım. Savunmada kalkınmayı siyasî marifet sananlar, düşmanın teşebbüsü ile harekete geçenlere belki bir şey olmayacak. Millet tatlı bir uykudan sert bir darbe ile uyandığı zaman akıllar başa gelecek ama o zaman da iş işten geçmiş olacak. (17 Mart 1965), Ötüken, 15 Mart 1965, Sayı: 15
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar." "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
 "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!" "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
 "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir." "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
 "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı." "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
 Jean Genet
 Jean Genet Mihail Afansyeviç Bulgakov
 Mihail Afansyeviç Bulgakov Robin Sharma
 Robin Sharma Seda Akgül
 Seda Akgül Orhan Pamuk
 Orhan Pamuk Salah Birsel
 Salah Birsel Haruki Murakami
 Haruki Murakami Lale Müldür
 Lale Müldür Arthur Conan Doyle
 Arthur Conan Doyle Johann Wolfgang von Goethe
 Johann Wolfgang von Goethe