Gençler artık ne istediklerini biliyorlardı:
Amerikan emperyalizmine hayır!
NATO'ya hayır!
Eğitimde özel sermayeye hayır!
İşçilere destek ve işbirliği!
Artık Türk öğrenciler de bütün dünya gençliğiyle birlikte olayların içindeydi.

Cohn Bendit'e göre,yaşamın temeli bireysel özgürlüktür.Proudhon'un dediği gibi,"Bir toplumun özgürlüğü o toplumdaki bireysel özgürlüklerle ölçülür."Bu, insanın kendi seçeneklerine göre sosyal,ekonomik entegrasyonların içinde yaşaması demektir.

...politikada yaşları takvimler göstermiyor.İnsanın yaşı inançlarına,tutkularına,savaşlarına ve beklentilerine bağlı.

Bazı insanlar kökleriyle,gelenekleriyle burjuvadır,bazıları da seçimle,özentiyle,taklitle,sosyeteye katılma hırsıyla burjuva olur.Bunlar piçtir,yarı kültürlüdür,burjuva sınıfının niteliklerini ve kötülüklerini paylaşırlar.En tehlikeli olanlar bunlardır.Tutucu topluluklar bunları kendilerine ideolog olarak seçerler.

Öğle namazı okunduktan sonra cemaat musalla taşının çevresinde toplandı. İmam sordu:
"Merhumu nasıl bilirdiniz?"
Cemaat hep bir ağızdan haykırdı:
"İyi bilirdik."
Neyzen'in bir dostu bununla yetinmeyip, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok iyi insan bilirdik. Mert adamdı, dost adamdı. Fakir fukara dostuydu. Sevda doluydu. Özgürlük aşığıydı. Nurlar içinde yatsın." (sf.243)

Talihsizliğimiz politikacılarımızın küçük insanlar oluşu, cüce ihtiraslar peşinden koşmaları...

Sosyalist ailenin temeli aşk olmalıdır. Zorunluluklara uyularak kurulan aile köleliktir, aşksız bir yaşamdır. Eğer kadın karnını doyurmak için evleniyora, kocasına aşık olmadan yaşıyorsa, buna orospuluk denir.

Nazım Orhan Kemal'e Bursa Cezaevi'nden yazdığı bir mektubunda,"Muhakkak ki yeryüzünde en kuvvetli bağlardan biri de kafa ve yürek dostluğudur,"diyordu."Çıkar nedir, döneklik nedir bilmeyen derin bilgili,alçakgönüllü,umutlu,çilekeş eski tüfeklere selam olsun."