Öyleyse 'aşk acısı' diye bir şey yoktur ve bu tamamıyla uydurma bir sancıdır. Olmayan bir şeyin sızısı da olmaz, değil mi? Hissedilen ızdırabın aslında karşı tarafla bir ilgisi yoktur çünkü. Bu acı; insanın kendine duyduğu aşktan dolayı ortaya çıkan sahiplenme duygusunun karşılık bulamaması ve bu durumun oluşturduğu olumsuz elektriktir. Demek ki karşı tarafla herhangi bir ilgisi yoktur bu sızlanmaların; şayet öyle olsaydı giden tarafın mutlu olması, acı çekmesini engellerdi kalan tarafın. Kalan taraf, kendine olan aşkıyla mücadele ediyor oysa hepsi bu... Tüm duygular 'ben' merkezlidir. 'Gelenler gitmeli çünkü 'ben' tatmin oldum. Gidenler geri gelmeli çünkü 'ben' henüz tatmin olmadım.' Mevzu kısaca ve sadece budur işte. s. 210
Diğer Erdal Demirkıran Sözleri ve Alıntıları
- Tüm mucitler önce aynı şeyi keşfettiler:
"Kendilerini..." - Kimse benden bir olağanüstülük beklemiyordu.
İsteseydim hiç çalışmadan da maaşımı almaya devam edebilirdim. Mazeretim de hazırdı. " Ben daha yeniyim." diyebilirdim mesela; ama demedim. Çünkü mazeret basit hedefleri olanlar için vardır ve benim basit hedeflerim hiç olmadı... - Akli basinda olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastiga bagislamaz.
- Hayat bu kimi ne yapar bilinmez, kime ne yapar hiç bilinmez...
- gidince ölünmesi gereken şeydir aşık olduğun...
- Ölümsüz olsak yaşamaktan bıkardık.
- Tüm mucitler önce aynı şeyi keşfettiler:
"Kendilerini..." - Kimse benden bir olağanüstülük beklemiyordu.
İsteseydim hiç çalışmadan da maaşımı almaya devam edebilirdim. Mazeretim de hazırdı. " Ben daha yeniyim." diyebilirdim mesela; ama demedim. Çünkü mazeret basit hedefleri olanlar için vardır ve benim basit hedeflerim hiç olmadı... - Akli basinda olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastiga bagislamaz.
- Hayat bu kimi ne yapar bilinmez, kime ne yapar hiç bilinmez...