Öyle bir yaşta idim ve öyle mizaçta idim ve ç - AlıntıSöz

Öyle bir yaşta idim ve öyle mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana herşey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan. Zavallı mürahik...

Nüzhet bana yalan söyledi.

Ah, ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim; esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatamaz, ah, içim beni aldatmaz.

Ben o gün odaya girer girmez her şeyi sezdim. Aynalı dolap kapısının gıcırtısı, Nüzhet'in dizleri ve Nurefşan'ın gözleri bana üç haberci gibi haykırdılar.

Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: Buradayım! der.

Nüzhet bana yalan söyledi. Hem ne çabuk yaratılmış, ne mükemmel, ne güzel yalan! Annesi, aynalı dolabın içinde çıplakmış! Yalanlarla besli bir hayal gücü hakikaten unsurlarını ne çabuk buluyor, etraftaki eşyayı, hadiseleri kendi gayesine göre ne çabuk tertip ediyor ve malzemesi hakikat olan; hakiki toprakla, alçıyla, suyla yoğrulan bu abide en kuvvetli gözleri nasıl aldatıyor, ne san'at, ne san'at!

Bak sen ne vesveseli adamsın! Ha?.. Düşün, düşün de anla! Senden gizli hiçbir şey konuşmuyoruk. Annem soyunuyordu. Sen odadan içeri girince aynalı dolabın içine saklandı. Ben sana işaret ettim, görmedin. Şimdi anladın mı?

İşte şimdi anladım...

Ah, küçük aşifte! Fakat Yarabbi, ben bu gece bu odada yatmaya niçin mahkûmum, niçin ta buradan kalkıp evime kadar yayan gitmiyorum ve evimin sofasında baygın düşmüyorum?

Nüzhet bana yalan söyledi. Bunu onun yüzüne vurmak istiyorum. Hakikat yalana karşı mücadeleye beni memur ediyor. Mukaddes iş. Bunu yapacağım. Bütün hayatımı buna hasredebilirim. Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir.(Zavallı çocuk.) Tek başıma ben buna mani olacağım.

(Zavallı on beş yaşındaki hasta çocuk)
Ben mani olacağım!
(Zavallı çocuk... Zavallı...)
O gece uyuyamayacağımı anlıyordum.

Nüzhet bana yalan söyledi.

Diğer Peyami Safa Sözleri ve Alıntıları