Çakır ağlamaklı olmuştu. Üç hayalet birden kendisine biraz yaklaştılar. Bala Hatun fısıldadı: -Olmaz! İnsanlar her şeyi bilmeyecektir. İsa Beğ devam etti: -Olmaz. İnsanlar ancak gördüklerini bilecek, bildiklerini görecektir. Anası tamamladı: -Olmaz. İnsanlar daima bir şeye hasret kalacaktır. İki yeni fısıltı daha duyuldu: -Olmaz. İnsanlar bilemeyecektir. Bunları söyleyenler, İsa Beğ'in arkasında peyda olan iki hayaletti ve bu hayaletler Çakır'ın babasıyla amcasıydı. Bu sefer hepsi birden seslendiler: -Bizi unutma!... -Bizi an!.. Anası tek başına söyledi : -Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır. Babası fısıldadı: -Asıl ölüm unutulmaktır. Amcası ilave etti: -Unutmak da ölmektir. İsa Beğ devam etti: -Hayat birkaç hatıradır. Bala Hatun bitirdi: -Hayat ölümün başlangıcıdır. Çakır, farkına varmaksızın elindeki Kur'an'ı açmıştı. O zaman beş hayalet birden tekrarladılar: -İnsan anıldıkça yaşıyor demektir. -Anıldıkça yaşıyor demektir. -Yaşıyor demektir.
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Hayat ölümün başlangıcıdır.
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Hayat ölümün başlangıcıdır.
"Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
"Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
"Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
"Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
Albert Einstein
Senai Demirci
Aslı Erdoğan
Pucca
Yalçın Tosun
Emin Çölaşan
Mustafa Kemal Atatürk
Laurent Gounelle
Ömer Hayyam
Kamuran Şipal