Ziyafet masalarını terk ederken, hizmetkarların kalan yemekleri mutfak kapısının önünde ucuza satmak üzere kocaman küfelere doldurduğunu gördüm. Kralı, sümüklü böceğin peşinden giden sümük gibi takip eden bir israf, sahtekarlık ve savurganlık hali vardı. Mızrak dövüşünü seyretmek mecburiyetiyle gelen ve saray eşrafının ziyafetini izlemek zorunda kalan fakir halk şimdi ziyafetten artan yemeklerden edinmek için bekliyordu. Kalan ekmek dilimleri, et parçaları ve yarısı yenmiş pudingler onlara verilecekti. Hiçbir şey ziyan edilmeyecek, fakirler hepsini temizleyecekti. Bu insanları beslemek, domuz beslemek kadar ekonomikti.
Diğer Philippa Gregory Sözleri ve Alıntıları
 "Sadece özgür olmak istiyorum," dedim. "Kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum." "Sadece özgür olmak istiyorum," dedim. "Kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum."
 "Ama bu dünyada hepimiz yapmamız gerekeni yapıyoruz, Robert. Elimizden gelenin en iyisini. Bazen maskeler takıyoruz, bazen kendimiz olabiliyoruz, bazen maskeler gerçek yüzlerden daha gerçek oluyor." "Ama bu dünyada hepimiz yapmamız gerekeni yapıyoruz, Robert. Elimizden gelenin en iyisini. Bazen maskeler takıyoruz, bazen kendimiz olabiliyoruz, bazen maskeler gerçek yüzlerden daha gerçek oluyor."
 "Bilginin peÅŸinde olanlar her zaman tehlikededir." "Bilginin peÅŸinde olanlar her zaman tehlikededir."
 Azizlerin kanı diye domuz kanı verdiklerini, kutsal suyu nehirden aldıklarını gördüm. Kilise öğretilerinin yarısı insanları gütmek, yarısı da korkutup sindirmek için. Azizlerin kanı diye domuz kanı verdiklerini, kutsal suyu nehirden aldıklarını gördüm. Kilise öğretilerinin yarısı insanları gütmek, yarısı da korkutup sindirmek için.
 Şüphe duyan bir koca her zaman tehlikelidir. Şüphe duyan bir kralsa çok daha tehlikelidir. Şüphe duyan bir koca her zaman tehlikelidir. Şüphe duyan bir kralsa çok daha tehlikelidir.
 Ailem hayatını yerlere sererek sana hizmet ediyor, diye yapıştırdı Anne. Sen ve kız kardeşin serildi gerçekten, diye araya girdi Henry?nin soytarısı kılıç gibi keskin zekasıyla. Herkes kahkaha patlattı. Ailem hayatını yerlere sererek sana hizmet ediyor, diye yapıştırdı Anne. Sen ve kız kardeşin serildi gerçekten, diye araya girdi Henry?nin soytarısı kılıç gibi keskin zekasıyla. Herkes kahkaha patlattı.
 Onu bu halde görenler yirmi yedi sene kocasını sadakatle seven ve dudakları onun adıyla ölen bir kadının değil, kralın en büyük düşmanının öldüğünü sanırdı. Hemen eğlenceler düzenleyen uşağını çağırttı ve alelacele bir ziyafet düzenlenmesini emredip akşama eğlence yapılacağını ve dans edileceğini ilan etti. (8.Henry'nin eski karısının öldüğünü duyduğundaki davranışı) Onu bu halde görenler yirmi yedi sene kocasını sadakatle seven ve dudakları onun adıyla ölen bir kadının değil, kralın en büyük düşmanının öldüğünü sanırdı. Hemen eğlenceler düzenleyen uşağını çağırttı ve alelacele bir ziyafet düzenlenmesini emredip akşama eğlence yapılacağını ve dans edileceğini ilan etti. (8.Henry'nin eski karısının öldüğünü duyduğundaki davranışı)
 Artık halk, kralın minik ve şişko; bir şehrin küçük değersiz başkanından öte bir şey olmadığını, kendi küpünü doldurmaktan başka bir şey düşünmediğini ve şimdi arzuları, hırsları olan, aç gözlü karnının doyurulmasını bekleyen bir kadınla evlendiğinin farkındaydılar. Artık halk, kralın minik ve şişko; bir şehrin küçük değersiz başkanından öte bir şey olmadığını, kendi küpünü doldurmaktan başka bir şey düşünmediğini ve şimdi arzuları, hırsları olan, aç gözlü karnının doyurulmasını bekleyen bir kadınla evlendiğinin farkındaydılar.
 Henry hep onun tatlı, cazibeli ve cilveli tarafını gördü. Sekiz aylık hamileyken bile Anne bir erkeğin nefesini kesebilecek biçimde göz süzebiliyordu. Onu Henry?yle konuşurken izlediğimde bir hareketinin, vücudunun her hücresinin kralı eğlendirmeye adandığını görebiliyordum. Henry hep onun tatlı, cazibeli ve cilveli tarafını gördü. Sekiz aylık hamileyken bile Anne bir erkeğin nefesini kesebilecek biçimde göz süzebiliyordu. Onu Henry?yle konuşurken izlediğimde bir hareketinin, vücudunun her hücresinin kralı eğlendirmeye adandığını görebiliyordum.
 Saraydaki bu hayat bırak genç bir erkeği, bir azizi bile yoldan çıkarır. Saraydaki bu hayat bırak genç bir erkeği, bir azizi bile yoldan çıkarır.
 J. G. Ballard
 J. G. Ballard Romain Gary (Emile Ajar)
 Romain Gary (Emile Ajar) David Safier
 David Safier Turgut Uyar
 Turgut Uyar Hilmi Yavuz
 Hilmi Yavuz Miguel de Cervantes Saavedra
 Miguel de Cervantes Saavedra Ahmed Günbay Yıldız
 Ahmed Günbay Yıldız Cengiz Gündoğdu
 Cengiz Gündoğdu Melissa P. (Melissa Panarello)
 Melissa P. (Melissa Panarello) Olivia Cunning
 Olivia Cunning