Paris'te sekiz gün kaldım. Sekiz kere ünlü cinayetin işlendiği yere döndüm.
Sekiz kere, gözlerim kapalı, soruşturmam ve iki duruşmam hakkında bütün bildiklerimi yeniden canlandırdım.
Sekiz kere, mahkûm olmamı sağlayan bütün o alçakların yüzlerini gözümün önüne getirdim.
Sekiz kere mırıldandım: Gençliğinin on üç yılını senden koparmak için her şey burada başladı.
Sekiz kere tekrarladım: Öcünü almaktan vazgeçtin, iyi, ama asla bağışlayamayacaksın.
Sekiz kere Tanrı'dan, öc almaktan vazgeçmem karşılığında böyle bir şeyin asla bir başkasının başına gelmemesini diledim.
Sekiz kere sırayla, yalancı tanıkla sahtekâr polisin sayısız rastlaşmaları sırasında rastlantı sonucu üzerine oturarak verilecek yeni ifâdeyi hazırlayıp hazırlamadıklarını sordum.
Sekiz kere, sırtım her keresinde daha az kamburlaşarak -öyle ki son seferinde vücudum doğrulmuş, bir delikanlınınki kadar dik ayrıldım oradan- kendi kendime mırıldandım: Yine kazandın, koçum, çünkü buradasın, özgürsün, sağlığın yerinde, seviliyorsun ve geleceğinin hâkimisin. Ötekilerin, geçmişinin bütün o yüzlerinin ne olduğunu aramaya kalkma. Buradasın, neredeyse bir mucize bu, Tanrı her gün böyle bir mucize yaratmaz. Şundan emin ol ki, hepsinin en mutlusu sensin.
Diğer Henri Charriere Sözleri ve Alıntıları
- "Çok gençsiniz, hayat sizi bekliyor, diyor. Mahkum olmak için neler yaptığınızı bilmiyor, bilmek de istemiyorum. Ama uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmak için bu kadar minik bir tekneyle okyanusa açılmanız, özgürlük için her şeyi yapmaya hazır olduğunuzu gösteriyor. Bu çok saygıdeğer bir tutum."
- "Çok gençsiniz, hayat sizi bekliyor, diyor. Mahkum olmak için neler yaptığınızı bilmiyor, bilmek de istemiyorum. Ama uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmak için bu kadar minik bir tekneyle okyanusa açılmanız, özgürlük için her şeyi yapmaya hazır olduğunuzu gösteriyor. Bu çok saygıdeğer bir tutum."
- "Çok gençsiniz, hayat sizi bekliyor, diyor. Mahkum olmak için neler yaptığınızı bilmiyor, bilmek de istemiyorum. Ama uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmak için bu kadar minik bir tekneyle okyanusa açılmanız, özgürlük için her şeyi yapmaya hazır olduğunuzu gösteriyor. Bu çok saygıdeğer bir tutum."
- Bir ulus,toplumun başını ağrıtan kişileri çok çabuk yok etmek ve onlardan hemen öc almak hakkına sahip değildir.Bu adamlar,insanlık dışı cezalara çarptırılmaktan çok tedavi edilmesi gereken kişilerdir....
- Çocuklara özgü o açıklığı bu bulunmaz çağı ötekilerden ayıran her şeyi tüm saflığıyla görme yeteneğini anlayış zenginliğini iyi niyeti sevgiyi ve temizliği bu Kızılderililerde buluyorum.Ya Güvercinler Adasındaki cüzzamlılar .Korkunç bir hastalığa yakalanan yinede yüreklerinde bize yardım etmek için gerekli soyluluğu bulan o sefil kürek mahkumları...
- Hayat bu işte. "Çürümeye, bozulmaya giden yirmi beş yaşındaki bir çocukla" alay edip kahkahalarla gülünüyordu.
- "Hiçbir diyeceğim yok müdür bey, sadece suratınıza tükürme ihtiyacını duyuyorum. Ama tükürüğümü kirletmekten korktuğum için bu işi yapamıyorum."
- Bir ulus, toplumun başını ağrıtan kişileri çok çabuk yok etmek ve onlardan hemen öç almak hakkına sahip değildir. Bu adamlar, insanlık dışı cezalara çarptırılmaktan çok, tedavi edilmesi gereken kişilerdir.
- "Bu güzel ülkenin adaleti pek güzel değil Dega. Belki bizimki kadar güzel olmayan, ama ayağı sürçenlere çok daha insanca davranan ülkelere rastlarız."
- -Çok iyisin Kelebek.
-Hayır, hak yerini bulsun isterim.