O halde, günlüğün yine de böylesine şiirsel - AlıntıSöz

O halde, günlüğün yine de böylesine şiirsel bir tat kazanmasını nasıl açıklayabiliriz? Bunun yanıtı zor değil. Onun şiirle gerçeği birbirinden ayırt etmeye yetecek ölçüde zengin olmayan, ya da dilerseniz yoksul olmayan deyin, şair mizacıyla açıklanabilir bu. Şiirsellik, onun kendi kendine oluşturduğu fazladan bir şeydi. Bu fazlalık, gerçeğin ortaya koyduğu şiirsel durumlarda ona zevk veren şiirsel öğeydi; bu öğeyi şiirsel düşünüş biçiminde geri alıyordu.Bu da ikinci zevkiydi ve onun tüm yaşamı zevk üzerine kurulmuştu. İlk durumda estetik öğenin kişisel olarak tadını çıkarırdı; İkincisinde ise kendi şahsının estetik olarak tadını çıkarırdı. İlk durumda önemli olan onun, kısmen gerçeğin ona verdiğinden, kısmen de kendisinin gerçeğe yüklediklerinden bencilce, kişisel bir zevk almasıydı: İkinci durumda ise kişiliği buharlaşır o zaman da durumdan ve o durum içindeki kendisinden zevk alırdı. İlkinde, elverişli bir durum, bir öğe olarak gerçeğe sürekli bir gereksinim duyardı; ikinci durumda ise gerçek, şiirsellik içinde boğulurdu. Yani ilk aşamanın meyvesi, ikinci aşamanın meyvesi olarak günlüğün ortaya çıkmasına yol açan ruh halidir; ikinci durumda kullanılan ?meyve? sözcüğü birincidekinden biraz farklı bir anlam taşımaktadır. Yani şiirsellik, onun tüm yaşamına egemen olan belirsizlik sayesinde sürekli sahip olduğu bir şeydir.

Diğer Soren Kierkegaard Sözleri ve Alıntıları