Kendi bilincini rahatlatmak isteyen sömürgeci, �

Kendi bilincini rahatlatmak isteyen sömürgeci, � - AlıntıSöz

Kendi bilincini rahatlatmak isteyen sömürgeci, öteki insanı bir hayvan olarak görmeye başlar ve nihayet ona bir hayvan gibi davranmaya alıştırır kendini ama sonunda kendisi bir hayvana dönüşür, der Aime Cesaire, Batı uygarlığına toptan meydan okuduğu o Sömürgecilik Üzerine Söylev'inde. (56)

Kemal Sayar

Paylaş

Tweetle

Diğer Kemal Sayar Sözleri ve Alıntıları

''O an için bize dert veren şeyin yarın bize kuvvet vermiş olduğunu fark edebilriz.''

Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez ·
"Özgürlük için yapmamız gereken şey aslında basittir: Arada, kapsama alanı dışında olmak. Sevgiliyi özlemek. Ona mektup yazmak. Uzun zamandır görmediğiniz dostları çat kapı ziyaret etmek. Bir kitabı, bir anı, bir sohbeti bölmeden yaşamak. Hayatın akışına kapılmak. Sessizliğe kulak vermek."

Her Şeyin Bir Anlamı Var ·
"Bir sufi sözünde söylendiği gibi, "Her arayan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır." "

Her Şeyin Bir Anlamı Var ·
...sevilen nesne kem gözlerden sakınılmalıdır. s.16

Olmak Cesareti ·
''O an için bize dert veren şeyin yarın bize kuvvet vermiş olduğunu fark edebilriz.''

Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez ·
"Özgürlük için yapmamız gereken şey aslında basittir: Arada, kapsama alanı dışında olmak. Sevgiliyi özlemek. Ona mektup yazmak. Uzun zamandır görmediğiniz dostları çat kapı ziyaret etmek. Bir kitabı, bir anı, bir sohbeti bölmeden yaşamak. Hayatın akışına kapılmak. Sessizliğe kulak vermek."

Her Şeyin Bir Anlamı Var ·
"Bir sufi sözünde söylendiği gibi, "Her arayan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır." "

Her Şeyin Bir Anlamı Var ·
...sevilen nesne kem gözlerden sakınılmalıdır. s.16

Olmak Cesareti ·
"Saatlerini doğanın ve iç dünyalarının çevrimine ayarlayanlar, güneşi ve gökyüzünü görebilenler, hayatı uzun bir şimdi veya yekpare, geniş bir an olarak yaşayabilenler, 'içime çektiğim hava değil gökyüzüdür' diyebilenler eve mutlu dönüyor."

Yavaşla Bu Dünyadan Bir Defa Geçeceksin ·
"Romanın ahlaki meseleleri yok artık; roman 'kalbin kendi çelişkileri' nden beslenmiyor. Dostoyevski kahramanlarının o yakıcı varoluşsal meseleleri, insanın özünün sorgulandığı o peygamberi söylem bir kenara bırakıldı. Varsa yoksa şaşırtmaca ve kurgu, varsa yoksa mühendislik! Her şeyin ruhunu kaybettiği bir çağda, romanı eğlencelik bir televizyon dizisinden ayıran özellik kayboluyor ve edebiyat, ruhu ve meselesi olmayan, edebi metni oyuncağa çeviren, egoperest oyunbazların elinde can çekişiyor."

Yavaşla Bu Dünyadan Bir Defa Geçeceksin ·