İçini çekiyor kahveci, sigarasını hırsla küllüğe bastırıyor. Kalkıyor, son cümlelerini söylüyor. - Kız bu hıyara aşık olmuş. Bütün hikaye bu. Ama aşk dediğin nedir ki? Postacı: - Nedir? Kahveci gülümsüyor; hafifçe eğilerek. - Muhabbet iki başlı olacak arkadaş. Tek taraflı oldu mu sakat. Kara sevdaya girer. - Çaresi. Hikmetli bir söz söylüyor kahveci: - Ya tahammül, ya sefer!
Diğer Mustafa Kutlu Sözleri ve Alıntıları
Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var.
Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var.
Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
"Kalabalıkta kimsenin yuzu kendinin degildir, bilirsin"
İstanbul böyledir."Yaşanmaz burada" der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
"Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
"Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
"Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
"Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
Geceler gebedir, meşime-i şebden neler doğar bilemeyiz.
Behiç Ak
Wilhelm Reich
Mine Söğüt
O. Henry (William Sydney Porter)
Andrey Platonov
Truman Capote
Vladimir Bartol
İskender Öksüz
Jean Genet
Robin Sharma