Bu her şeyden önce, ruhun derinliklerinde kendimize karşı dürüst olmamızı gerektirir. Kendimizle ilgili hiçbir yanılsamamız olamaz artık. Kendi hatalarımıza, zayıflıklarımıza ve eksikliklerimize içsel dürüstlük gözüyle bakmamız gerekir. Ne zaman herhangi bir zayıflığa bir mazeret bulsak,yukarı doğru çıkan yolumuza bir engel koyarız.Böyle engeller ancak kendimizle ilgili aydınlanmamızla ortadan kalkabilir. Başarısızlıkların ve zayıflıkların üstesinden gelmenin tek yolu vardır: İçsel dürüstlükle, olanları oldukları gibi görmek. Böyle bir kendini biliş elbette ki, güçtür. Zira kendini kandırma eğilimi muazzamdır. Fakat kendimize karşı dürüst olmayı bir alışkanlık haline getirirsek, daha büyük kavrayışa giden kapılar bize açılır...

Yavaş yavaş spiritüel varoluştaki hayata doğru genişleyen ruhun bu düşüncelerdeki yaşamına, spiritüel bilimde ya da gnosis'te "Meditasyon" (derin düşünme) denir. Bu anlamda meditasyon, duyular dışı bilgiye giden yoldur... Meditasyon varlığımızın sonsuz, yok edilemez, temel merkezini öğrenmenin ve görmenin yoludur. Her birimiz gerçek mistisizmin, spiritüel bilimin, antropozofinin ve gnosisin ne öğrettiğini ilk elden anlama kapasitesine sahibiz.

Duyuüstünün kavranmasıyla duyusal gerçeklik asıl anlamını kazanır. Bu, Yaşamda, beceriksizliğe değil, becerikli olmasına yol açar. Çünkü, ancak, yaşamını anlayan birisi, uygulamalarında başarılı olabilir.
15

Çünkü birçokları, ruhların en derin özlemlerini açıklanabilir şeylerle doyurmak istemezler.
19

Ruhun etkinliği, insanın doğadan öğrendiklerine değil, doğayı kavrayışındandır.
21

Doğa bilim, duygusal alanda bu araştırma ve düşünce yöntemi ile yetinirken, gizli bilim doğaüstü ruhsal çalışmasını ruhun bir çeşit kendini eğitmesi olarak görür ve bu yolla kazanılan duyüstü alana uygular.
21

Burada amaçlanan, ruhun doğa bilgisel kazancını kendi doğasına uygun bir biçimde geliştirmek ve ruhun bu gelişme sonucu duyuüstü gerçekleriyle yönlendireleçeğini göstermektedir.
22

Bilim, insanların önyargısız sorularını yasaklayarak sınırlandırılamaz.
25

Gizli bilimsel kavrayışın en güzel meyvesi, yalnızca bilme isteğini doyurmakla kalmayıp, yaşama güç ve sağlamlık kazandırmasıdır. Bu tür kavrayışlarla gelen yaşam ve çalışma gücünün kaynağı tükenmez. Bu kaynağın suyunu bir kez gerçekten içmeyi başaran, her susadığı ve kaynağa koştuğunda yeni güçler kazanır.
27

Bu arayışlar insanı dünyaya yabancı ve düşlemci yapmaz, ruh ve tinsel bir varlık olarak bağlı olduğu yaşam kaynaklarından güç almasını sağlar.
28