İki sokak çalgıcısı folklorik bir şarkının - AlıntıSöz

İki sokak çalgıcısı folklorik bir şarkının küf kokan sedasıyla geçiyorlar önümüzden; biri akordeon, diğeri mandolin benzeri bir şey çalıyor. Azıcık bir güneş Londralıları sokağa dökmeye yetmiş; ince gömlekler, tişörtler, askılı bluzlar, şortlar, mini etekler, sandaletler. Üç kişilik bir aile önceden yazılmamış bir oyunu oynayarak yürüyor; güler yüzlü anne, üç dört yaşlarındaki kızını kucaklamış babaya bir şeyler soruyor ama cevap veremiyor adam, çünkü küçük kız minicik elleriyle ağzını kapatıyor, kahramanıyla yaşadığı aşkın annesi tarafından bölünmesini istemiyor, oyunda rolü bu. Sokağın başındaki çiçekçi 3 sterlinlik ayçiçeklerini yeşil bir kağıda gelişigüzel sarıp leylek boyunlu bir oğlana veriyor, beceriksiz şövalye taklidiyle diz çöküp sevgilisine uzatması için. Gülüşüyorlar. İki ispanyol'un gürültüsü yayılıyor sokağa, bir kadın polise Ladbroke Grove'a nasıl gideceklerini soruyorlar, yol tarifini anlamıyorlar ama polisle fotoğraf çektirmek yetiyor onlara. Hiçbir geçmişim olmayan bir coğrafyanın parçası gibi hissediyorum kendimi, rahatlıyorum. Kuşkulardan arınma anının bir farkı yok çocukluk fotoğraflarına bakmaktan.

Diğer Yekta Kopan Sözleri ve Alıntıları