?Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sade sana yenilmek için geldim. Bu dünyada herkesin bir iddiası vardır; benim ise senin fermanından başka bir icazetim yok. Ama bunu kimseye anlatamıyorum; kimsede bunu bilmeye istek yok. Düşüncenin eteği gözle görülür kıymetlere bağlı kaldıkça, insanoğlu aşkın kudret ve tasarrufu fezalarında olup biteni nasıl tecessüs edebilir? Desem ki: Ben ortada bir sebepten başka şey değilim. Buna kimi, nasıl inandırabilirim? Yediğimiz bir lokma ekmeği, içtiğimiz bir yudum suyu kana çeviren uzviyet gibi, gönlüme gizlice yol bulan bir aşk lokmasının da, bu gönülde feryatlara, göz yaşlarına, ıztıraplara, zevklere döndüğünü anlatabilir miyim?? Samiha Ayverdi ? Yusufcuk
Diğer Samiha Ayverdi Sözleri ve Alıntıları
- Biz insanlar çok defa, koşa koşa gittiğimiz bir yolda, elimizden, kolumuzdan, boynumuzdan, haberimiz olmadan düşen kıymetli bir mücevheri aramak için geri dönen şaşkın yolcuya benzeriz.
- Rüzgarla şuraya buraya sıkışan tohum gibi, kaderin buyruğu rüzgarı da hakikat ve aşk tohumu için hangi semti intihap etmişse, onu orada yeşertir ve inkişafına kimse mani olamaz.
- Kayıkçının uzaklara dalan siyah, duru gözleri, dağılmış hatıraları bir mıknatıs gibi topluyordu.
- Biz insanlar çok defa, koşa koşa gittiğimiz bir yolda, elimizden, kolumuzdan, boynumuzdan, haberimiz olmadan düşen kıymetli bir mücevheri aramak için geri dönen şaşkın yolcuya benzeriz.
- Rüzgarla şuraya buraya sıkışan tohum gibi, kaderin buyruğu rüzgarı da hakikat ve aşk tohumu için hangi semti intihap etmişse, onu orada yeşertir ve inkişafına kimse mani olamaz.
- Kayıkçının uzaklara dalan siyah, duru gözleri, dağılmış hatıraları bir mıknatıs gibi topluyordu.
- Akıl hakikate perdedir. Eğer bu manalar, okumak ve bellenmekle elde edilebilseydi, alemin hali değişir bir başka halde dönerdi.
Bil ki herşey insana fedadır, insan da kendisine...
Lazım olan gönüle, gönül sahibine yar olmaktır.
Bütün alem bir kişidir.
İnsan kendini bildi mi, herşeyi bildi demektir. - Zaman kalburu işini bilir.
Kendisine tevdi olunan her kıymeti, bıkıp usanmadan aheste aheste eler durur.
Düşene dur demez, kalanı da silkip atar.
Dökülen dökülür, kalan kalır... - "Vaktiyle çarkı çeviren çevirmişti. Hâlâ dönmekte devam ediyorsa o eski hızın bereketiyle dönüyordu." [s. 55]
- "Vaktiyle çarkı çeviren çevirmişti. Hâlâ dönmekte devam ediyorsa o eski hızın bereketiyle dönüyordu." [s. 55]