Ey şaraptan aldığımız lezzetten haberi olmayan! Biz, kadehte sevgilinin yüzünün aksini görmüşüz.
Diğer Hafız-ı Şirazi Sözleri ve Alıntıları
- Işık saçmıyor ayrılık gecesinin yıldızı
Çık kasrın damına, yükselt ayın çerağını - Tanrı'nın bir hiçten yarattığı o ince bel yok mu;
Hiç bir varlığın içinden çıkamadığı karmaşık bir konudur bu işte. - Ey şeyh! Ben meyhanecinin müridiyim; bana gücenme.
Sen vaatte bulundun; o vaatleri yerine getirdi. - Kimsede dostluk eseri gördüğümüz yok; dostlara ne oldu?
Dostluk ne zaman bitti? Sevenlere ne oldu?
Ölümsüzlük suyunun pınarı bulanır oldu; ayağı uğurlu Hızır nerede?
Gül dalından kan damlıyor; bahar esintilerine ne oldu?
Dostluğun da bir hakkı hukuku var, diyen yok.
Hakbilirlere ne hal geldi? Dostlara ne oldu?
Mürüvvet madeninden lâl çıkmaz yıllardır.
Güneşin parıltısına, rüzgârın, yağmurun çabasına ne oldu?
Sevgililer toprağıydı buraları; şehriyarlar vardı.
Sevgi ne zaman tükendi? Şehriyarlara ne oldu?
Yiğitlik ile başarı topunu atmışlar meydana;
kimsenin çıktığı yok ortaya. Poloculara ( Gûy u Çevgân) ne oldu?
Yüz binlerce gül açmış, bir kuş cıvıltısı duyulmaz.
Ne hal geldi, bülbüllere ne oldu?
Zühre güzel besteler yapmaz olmuş; udu mu yandı yoksa?
Kimse sarhoşluk zevkini bilmiyor. Mey içenlere ne oldu?
Hafız, ilahî sırları kimsenin bildiği yok; susss!
Kime sorabilirsin ki "Feleğin dönüşüne ne oldu?"
gazel 169 - Hafız, can dediğin, cüz'î bir nakittir;
Bunu saçmaya değmez, hiç hoş olmaz.
gazel 163/6 - Ey şaraptan aldığımız lezzetten haberi olmayan! Biz, kadehte sevgilinin yüzünün aksini görmüşüz.
- Kimsede dostluk eseri gördüğümüz yok; dostlara ne oldu..? Dostluk ne zaman bitti..? Sevenlere ne oldu..? Ölümsüzlük suyunun pınarı bulanır oldu; ayağı uğurlu Hızır nerede..? Gül dalından kan damlıyor; bahar esintilerine ne oldu..? Dostluğun da bir hakkı hukuku var, diyen yok. Hakbilirlere ne hal geldi..? Dostlara ne oldu..? Mürüvvet madeninden lâl çıkmaz yıllardır. Güneşin parıltısına, rüzgârın, yağmurun çabasına ne oldu..? Sevgililer toprağıydı buraları; şehriyarlar vardı. Sevgi ne zaman tükendi...? Şehriyarlara ne oldu..? Yiğitlik ile başarı topunu atmışlar meydana; kimsenin çıktığı yok ortaya. Poloculara ( Gûy u Çevgân) ne oldu..? Yüz binlerce gül açmış, bir kuş cıvıltısı duyulmaz. Ne hal geldi, bülbüllere ne oldu..? Zühre güzel besteler yapmaz olmuş; udu mu yandı yoksa..? Kimse sarhoşluk zevkini bilmiyor. Mey içenlere ne oldu..? Hafız, ilahî sırları kimsenin bildiği yok; susss...! Kime sorabilirsin ki Feleğin dönüşüne ne oldu..? (gazel 169)
- Bir kapı düşün...Bir kapı...! Ama iki yöne açılan; Of..! Desen Ateş'e Af..! Desen Aşk'a Düşülen...
- '' Seni umut edip, akan ne hoş gözyaşlarım var...''
- "Son yatacağı yer bir iki avuç topraktan ibaret olan kişiye de ki: Sarayını, çardağını göklere kadar yükseltmeye ne hacet var?" Hafız-ı Şiraz-i