Eskiden okul kitaplarında millî tarihimiz Hicrî 699'daki 'İstiklal-i Osmani' ile başlardı. Şimdi öyle başlamıyor ama çok çok 1071 Malazgirt Savaşı'na kadar gidiliyor ve Anadolu'yu dolduran Karamanoğulları, Aydınoğulları gibi beylikler ayrı birer devlet olarak sayılıyor. Bu telakki hala hanedanları milletten üstün tutmak zihniyetinin neticesidir.
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar." "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
 "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!" "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
 "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir." "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
 "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı." "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
 Cassandra Clare
 Cassandra Clare Jodi Meadows
 Jodi Meadows Victor Hugo
 Victor Hugo Arthur Conan Doyle
 Arthur Conan Doyle Hekimoğlu İsmail
 Hekimoğlu İsmail Lev Nikolayeviç Tolstoy
 Lev Nikolayeviç Tolstoy Jiddu Krishnamurti
 Jiddu Krishnamurti Laurent Gounelle
 Laurent Gounelle Özdemir Asaf
 Özdemir Asaf Ercan Kesal
 Ercan Kesal