Ay ışığı altında Taçam'ın yüzü korkunç bir ıztırap anlatıyor, bir yandan babasının bıraktığı bıçağa, bir
yandan da batıya bakıyordu. Bir şey söylemek istediği belli oluyordu.
Ersegün onu yeniden sarsarak bağırdı:
- Nereye gidiyor?
O zaman bir şey oldu: Artık bir daha konuşamıyacağı sanılan Taçam'ın korkunç, gür bir sesle,
boğazlanan bir insan gibi haykırdığı işitildi:
- Ölüm Uçurumu'na gidiyor!...
Bu sözler ortalığı bir anda allak bullak etti...
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Hayat ölümün başlangıcıdır.
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Hayat ölümün başlangıcıdır.
"Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
"Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
"Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
"Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
Osho
S. Ahmet Arvasi
Engin Geçtan
Dido Sotiriyu (Dido Sotiriu)
A. Ali Ural
Oscar Wilde
Sine Ergün
Mürvet Sarıyıldız
Erdal Demirkıran
Barış Müstecaplıoğlu