1940 İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN Sabahattin Ali - AlıntıSöz

1940 İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN Sabahattin Ali Romanın yayınlanışından sonra, romandaki gerçek kişilerden esinli tutumu NihaL Atsız İçimizdeki Şeytanlar'la yanıtlamış. 'Sol' da Sabahattin Ali, 'sağ'da Nihal Atsız, her ikisinin birbirine nasıl düşman edildiği ise, Niyazi Berkes'in anılarından kavranabilir. Ülkü ve düşleriyle yaşadıkları hep birbirine karşıt Ömer, bu karşıtlıklar yumağını içimizdeki şeytana bağlar. Bununla birlikte, roman, romancı doğrudan doğruya açıklamamış olsa bile, içimizdeki şeytanın, bireysel-toplumsal özgürlükleri daima bastıran, yok eden, kapalı, handiyse diktatöryal düzen olduğunu şiddetle duyumsatır. Bu düzen ve İkinci Dünya Savaşı öncesinin, faşizme adım adım yaklaşan ortamı romanın bütün kişilerini yıkımdan yıkıma savuracaktır. Bütünüyle bir iflas, çöküş söz konusudur. İçimizdeki Şeytan'ın kişileri, herhangi bir atakla uzlaşabileceklerken, boyuna birbirlerini yitirirler, adeta kanlı ayrılıklara yol alırlar. Nitekim gerçek yaşamda da öyle olacaktır. Alangu şu çok yakıcı saptamayı dile getirmiş: Yarattığı kişilerin kişilikleri, sonları ile sanatçının akıbeti arasında ne derin ve düşündürücü bir benzerlik var! . . . Bugün olduğu gibi olmak istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve çok daha manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki! Bana her zaman istediğimden başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız...

Diğer Selim İleri Sözleri ve Alıntıları