-Şarap da nedir? Lütfen anlatır mısınız? -Yahu! Ne acele ediyorsun? Elbette anlatacağım. Şarap denilen içki üzüm suyudur!... -Kıral Murşil 400 yıl önce bütün Assuva ülkesine baş eğdirdiği zaman Lidyalılar ona üzüm vergisi göndermeği kabul etmişlerdi. Bir yıl çok üzüm oldu. Andlaşma gereği kendi ülkelerinde çıkanın onda birini vermeğe mecbur olduklarından bunu beşyüz fıçıya doldurup arabalarla getirdiler. Üzüm çok diye herkes tıka basa yedi. Murşil'in karısı bir gece üzümden patladı. Bunun üzerine Murşil üzüm yemeği yasak edip yiyeni zehirlesin diye de başrahibe dua ettirdi. Başrahip dua edince herkes korkup zehir oldu diye üzümden el çekti. Kıral, Lidya'yı üzüm vergisinden bağışladı.
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
 Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
 Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
 Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
 Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
 Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
 Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
 Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
 Hayat ölümün başlangıcıdır. Hayat ölümün başlangıcıdır.
 "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar." "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
 "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!" "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
 "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir." "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
 "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı." "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
 Mürvet Sarıyıldız
 Mürvet Sarıyıldız Enver Aysever
 Enver Aysever Mine Söğüt
 Mine Söğüt Hermann Broch
 Hermann Broch Robert Louis Stevenson
 Robert Louis Stevenson Reşit Haylamaz
 Reşit Haylamaz Maeve Binchy
 Maeve Binchy Selim İleri
 Selim İleri Friedrich Wilhelm Nietzsche
 Friedrich Wilhelm Nietzsche Edgar Allan Poe
 Edgar Allan Poe