- Anne bir kere öldü mü artık bütün zaman dilimleri, olaylar onun ölümüyle tarif ediliyor. -Derdi olanın , cümlesini tamamlamaya nefesi yetmez. - Bir anneye nasıl ağlaması gerektiğini insan ancak annesi ölünce öğrenebiliyor. Başka bir ağlamaya benzemiyor çünkü. Öğrenilmiş, tecrübe edilmiş bir gözyaşı değil bu. Sadece anneye özgü bir ağlama biçimi. Anneye veda etme biçimi. İnsanın annesi ölünce, o güne kadar kapandığını sandığı bütün yaraları yeniden açılıyor, kanamaya başlıyor. -İnsanın çaresizliği ne kadar büyükse, kendini teselli edebilecek en saçma hayallere inanma ihtiyacı da o kadar büyüktür. -Ya kendini hakikatin kollarına bırakıp onun kollarında öleceksin ya da buna razı değilsen ve içinde dolaşan bir hayta duygu seni sürekli olarak kendine çekiyorsa, o vakit kendi hakikatini öldüreceksin. - Her şey değişti nin içinde, gidenler, bir daha dönmeyenler, ölenler, özlenenler, bir yara olarak orada öylece duranlar, yarım kalanlar, aldanmalar, tüketilenler, hayal kırıklıkları vardı. Her değişti ve eskide kalan iyi şeylerin bir daha gelme ihtimali de yok. - Zamanı uzatan, insanın geçmiş acılarının toplamını bir duygu olarak o an diliminde yaşamasıdır. - Kadınların ağladıklarına sık sık şahit olabilirsiniz ama gerçekte ne için ağladıklarını sadece kendileri bilir. Kadınların yanında ağladıkları erkekler başka, güldükleri erkekler başkadır. İkisini yanyana yapabildikleri biriyle karşılaştıklarına, o zaman da onunla birlikte yaşamanın ve sonrasında birlikte ölebilmenin hesabını yapıyorlar. -İnanmış bir adamın en az umursadığı şey meselenin sonunda ne olacağıdır. - Acılı bir kadının yüzünü okumaya kalkarsan ateşe dokunmayı, bir uçurumdan yuvarlanmayı, coşkulu bir nehirde boğulmayı göze almışsın demektir. - Kainatta her mesafe ölçülebiliyor ama birbirine uzak iki hayatın arasındaki mesafeyi ölçmenin imkanı yok.
Diğer Tarık Tufan Sözleri ve Alıntıları
- Kalk Kudüs'e gidelim..
Yahya peygamberin yanında büyüsün çocuklar.
Elleri taş tutacak yaşa gelsin. Kalpleri aşk tutacak yaşa.
Sokaklarına atalım kendimizi. Adımızı söyleyelim kontrol noktalarında. - Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız
- Bir çay ocağında otursak. Hani o oyunsuz olandan, hani o tabureleri olandan, hani o Fatih'te Malta'dakine benzer birinde. Otursak ve onu dinlesek. Terini silse, demli bir çay söylesek ve anlatmaya başlasa.
- Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim - Sen adımını attığın andan itibaren Hira dinginliğine dönüşecek ortalık.
- Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim.
Asla söyleyemeyeceğim.
Oysa o kadar dilimin ucundalar ki.
Rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan.
Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor.
Zaman diyorum, biraz daha zaman. Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler.
Biraz zaman diyorum.
Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım.
Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim.
Aslında seni çok...
özledim. - Sana dair gizleyemediklerim yanaklarımdan süzülüyor ve önüme düşüveriyor.
- Onu da öbür gün düşünürüz.
- Harfler amaçsızca kafamın içinde dönüyordu ve bir süre sonra anlamlı bir kelimeye, sese dönüşemeden can verip yığılıyorlardı. Cansız harflerin üst üste yığıldığı bir toplu mezar olmuştu zihnim. İnsanın söylemek istediklerini söyleyebilmesi nasıl da büyük bir nimetmiş meğer, o zaman anladım...
- Kalk Kudüs'e gidelim..
Yahya peygamberin yanında büyüsün çocuklar.
Elleri taş tutacak yaşa gelsin. Kalpleri aşk tutacak yaşa.
Sokaklarına atalım kendimizi. Adımızı söyleyelim kontrol noktalarında.