- Bir defasında gözlemiştim, sürücülerden birisi, geniş el kol hareketleri yaparak, bağıra çağıra "Ya anlaşalım ya da polis çağıralım" diyordu. Öteki sürücü de yine benzer bir öfkeyle bağıra bağıra "Hayır, ya polis çağıralım ya da anlaşalım" diyordu. Bu tartışma aktif çatışmaya örnektir.
- Eğer göıünürde belirgin bir sebep olmadan karşımızdaki insandan "rahatsız" oluyorsak, bu rahatsızlığa yol açan sebep, büyük bir ihtimalle bizim içimizde gizlidir.
- Evlerimizde küslükler bazen günlerce sürer. Küsenler ve küsülenler birlikte ağır bir yükü paylaşmaktadırlar. Bir yanda küslüğümüzü sürdürmek isterken bir yandan da barışmak isteriz. Bu ikilem ruh sağlığımızı bozar.
- Çocuklar başlangıçta doğal davranırlar, spontandırlar; duygularını ve düşüncelerini aynen davranışa dönüştürürler. Büyüdükçe ise, birtakım duygu ve düşüncelerini saklamayı yani doğal davranmamayı öğrenirler. Örneğin dört yaşındayken misafire "niye geldiniz" diyen bir çocuk, büyüdüğü zaman rahatsızlık duysa bile misafirlerini "aman iyi ki geldiniz" diye karşılar.
- Beğendiğiniz bir kişi size dost ya da cinsel arkadaş olmaz. Aşk beğenmeyle başlar ama beğenerek sürmez. Mona Lisa'yı beğenmeyen yoktur; fakat çok az kişi onun gibi bir kadınla evlenmeyi aklından geçirir. Kelebekler ve İnsanlar - Üstün Dökmen
- Bu âlemde neyin büyük, neyin küçük olduğu göreceli bir şeydir. Belki de asıl büyük olan şey, görülenler değil, küçük şeyleri görebilme, farkedebilme becerisidir.
- Dünyada enstantane sıkıntısı yoktur; önemli olan sizin objektifinizin kaydetme gücüdür.
- Bir profesörün onuru bir çöpçünün onuruna eşittir; bir kapıcının onuru, bir genel müdürün onuruna, hekimin onuru hastanın, hasta bakıcının onuruna eşittir ve bir müfettişin onuru, bir hırsızın onuruna eşittir. İster bir varsayım deyin ister bir dogma, tüm insanların onurları eşittir bu dünyada. İnsanların bilgileri, yetkileri, statüleri, güçleri farklı farklı olabilir; ancak onurları eşittir. Hiçbir insan renginden, cinsiyetinden, inançlarından veya hatalı bir davranışından ötürü aşağılanmamalıdır.
- Bazı rütbeler/makamlar/roller bir ayrıkotu gibi yaşam bahçemizi kaplıyor ki, onlar sökülüp gittiğinde, artık ekilip biçilmeyen bir bahçe, işe yaramayan bir ömür kalıyor elimizde.
- Okulda aferin, evlilikte iltifatın her türlüsü, işyerinde para-övgü, sokakta teşekkür, insanların gelişmelerine, mutlu olmalarına yol açar.