- Denizin taşıdığı duygudan , dünyayla bağlantısı olmayan o çalkantının getirdiği sarhoşluk duygusundan vazgeçebilecek misin ? Vedalaşmanın heyecanından vazgeçebilecek misin ? Peki ya şarkılar için akıttığın o tatlı Gözyaşları ? Seni Dünya'dan koparan , tek başına bırakan , seni erkekliğin doruğuna sürükleyen yaşantıdan vazgeçecek misin ? Gizliden gizliye duyduğun ölüm özlemi ; uzaklardaki şan , Şeref ve uzaklarda ki ölüm ... Her şey ( uzaklarda ) idi , doğru olan da , yanlış olan da "Uzaklarda" . Söyle şimdi " uzaklardan" vazmı geçeceksin ? Sayfa; 96-97
- Aşık olmamız gerek , Arkadaş - Kadınları unut. Onlara ne gerek var ? - Düşlerini hiç aklından Çıkarma - Masmavi yüreğimde kara bir yara var .. Sayfa:114
- Aşık olmamız gerek , Arkadaş - Kadınları unut. Onlara ne gerek var ? - Düşlerini hiç aklından Çıkarma - Masmavi yüreğimde kara bir yara var .. Sayfa:114
- Denizin taşıdığı duygudan , dünyayla bağlantısı olmayan o çalkantının getirdiği sarhoşluk duygusundan vazgeçebilecek misin ? Vedalaşmanın heyecanından vazgeçebilecek misin ? Peki ya şarkılar için akıttığın o tatlı Gözyaşları ? Seni Dünya'dan koparan , tek başına bırakan , seni erkekliğin doruğuna sürükleyen yaşantıdan vazgeçecek misin ? Gizliden gizliye duyduğun ölüm özlemi ; uzaklardaki şan , Şeref ve uzaklarda ki ölüm ... Her şey ( uzaklarda ) idi , doğru olan da , yanlış olan da "Uzaklarda" . Söyle şimdi " uzaklardan" vazmı geçeceksin ? Sayfa; 96-97
- Yüreğinde olsun olmasın , eski çağlardan bu yana hep aynı sözler söylenir. Bunlar ufuk çizgisinin egemenliğini sorgulamadan kabul eden ve gizemli mavi çizgiye kör bir şekilde ibadet eden sözlerdir. Ve yine bunlar en soylu kadınlara bile fahişenin yalnızlığını , boş umutlarını ve özgürlüğünü veren sözlerdir sayfa; 65
- Bir yaz günü ikindisinde burada ne işim var ? Dün akşam yattığım kadının oğluyla karşılıklı oturan ben kimim ? Düne kadar _Arık yuvam denizdir benim- diye bir şarkım vardı. Az mı gözyaşı döktüm o şarkı için ! Bankada ki iki milyon yen ? O değil miydi gerçekliğimin garantisi ... Şimdi ne kaldı elimde sayfa ;63
- Oysa, gemideki yaşantısı ona sadece doğal yasaların işleyişindeki düzeni ve dünyanın sürekli hareket halinde ki durağanlığını öğretti. sayfa;22
- Bir amip olsaydım , sürekli bölünebilir bir tek hücreli olsaydım , çirkinliği yenerdim, diye düşündü. Oysa insan , hiç bir şeyi yenebilecek oranda ufak yada büyük değildi. sayfa;15
- Ölümün doğum anında kök saldığını ve insanın ömür boyu bu kökü sulayıp yetiştirmekle yükümlü olduğunu düşünüyordu.. sayfa;15
- O sırada öyle pek farkına varmamıştım ama adam benim için belirli bir kudretin ilk görüntüsü, yabancı ve esrar dolu bir sesin ilk ihtarıydı. Bunun bana ilk defa bir lağımcının aracılığıyla açıklanmış olması dikkate değer: dışkı yeryüzünün bir sembolüydü, şüphesiz beni çağıran da da dünyanın kötü niyetli sevdasıydı.