- Sevinçten uçuyordu. Ne olursa olsun kadın konuşmuştu. Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir. İşte buna seviniyordu.
- İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç!
- Bir kedinin, köpeğin, uçan kuşun, neyin üstüne bu kadar varırsan birincisinde korkar, ikincisinde... Üçüncüsünde canını dişine takar kaplan kesilir... Parçalar seni. İnsanların üstüne bu kadar varmamalı.
- İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli. Korkmalı insanların bu tarafından. Aşağı görmemeli insanları...
- İnsanoğlu bu , kimin içinde ne var bilinmez.
- Belki umuttur. Belki de bir özlemdir. Özlem sıcaktır. Özlem bir dost, bir sevgilidir. Sarıverir insanı sıcaklığı.
- "Duvarın dibinde resmim aldılar Ak kağıt üstünde tanıyın beni" -İlk Sayfa-
- "Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir." (Sayfa: 216)
- ''İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli.'' (Sayfa: 18)
- "Bir türkü duyulur... Gecede başka türlü, gündüzde başka türlüdür. Çocuk söylerse başka tatta, kadın söylerse... Genç söylerse başka türlü olur, yaşlı söylerse... Dağda söylenirse başka, ovada, ormanda, denizde başka türlüdür. Hep ayrı ayrı tattadır. Sabahleyin başka, öğle, ikindin, akşamlayın başkadır." (Sayfa: 62)