- Farkediyorum ki insanın kurguladığı hayat hep yarım kalıyor. Yerli yerine oturmayan, iğreti duran çok şey var. Anlıyorum ki hayat hep beklenmedik şeylerdir. Sen yürüyeceksin ve beklenmedik şeylere hazır olmanın çarelerini arayacaksın. İyi de.. Bir şey beklenmiyorsa ona hazırlıklı olmak nasıl olacak? İşte bu yüzden her şeyin en kötüsünü düşünmek, sık sık düşen insanların sahip olduğu en köklü alışkanlıklardan biridir. Bu yüzden iyi şeyler de yaşansa, arkasından kötü şeylerin geleceği düşünceli her şeyi berbat eder. Bu insanların içinde bulundukları an ne olursa olsun, bir şeylerin yeniden kötüleşeceği hissi, kör bir endişeye dönüşür.
- ''Neyin var?'' ''Hiçbir şey... Hiçbir şeyim yok.''
- Alelacele koşarken birbirine bir şeyler söylemeye çalışan insanlar gibiyiz.
- Bütün bunlar bir tarafa, önemli bir şey var ki ne kadar eskide kalmış olursa olsun birçok şeyi unutmuyorum. Bana acı veren şeyler de olsa unutmuyorum. Kafamda sürekli milyonlarda şey dolaşıyor. Hepsiyle tek tek konuşuyorum, kavga ediyorum, bazılarına saldırıyorum, kiminden kaçıyorum. Ama hepsiyle bir şekilde karşı karşıya geliyorum. Bazıları, üzeri kabuk bağlamış yaralar gibi. Üzerinden uzun zaman geçmiş ve iyileşmeye yüz tutmuş yaralar gibi. Ancak buna izim vermiyorum ve kabuğu tırnağımla kaşıyorum, kopartıyorum. Acı veriyor ve yara yeniden açılıyor. Bu böyle sürüp duruyorum.
- ''Bu da geçer Ya Hu''
- Gece vakti huzura ulaşamamak insanı öldüren bir şeydir. Herkes uyuyor ve sen bir şey arıyorsun.
- Ağlayabilseydim bazı şeylerin düzelebileceğini düşünüyordum.
- Ne garip, insan doğruların ne kadar farkında olursa olsun kendisini kandırabilme gücünü asla yitirmiyor.
- Oldukça sıkıntı verici bir gündü. Akrep ve yelkovan uyuşturucu almışlar da saat kadranının ortasında kendinden geçmiş gibiydiler.
- Aşkı ve öfkeyi söylemediğinde insanın konuşmaya dair hevesleri de bir bir yok oluyor. Susuyorsun.