- "..Bir düşünceyi, bir buluşu, bir kurtuluşu, inancı, aydınlığı, dostluğu, sevgiyi, bu en insanca ve paylaşılması gereken şeyleri bile, yenemediği bir mülkiyet duygusuyla sadece kendisine alıkoymak istiyordu."
- "Korkma, aydınlığı bir ucundan da olsa görenlerin işi değil korkmak. Karanlıktaki çocuklar korkar. Biz ne çocuğuz, ne de her yer karanlık." "Düzenle bütün bağlarını koparabildiğin zaman, ki bu cesaret ister, bu cesareti gösterebildikten sonra zaten karanlıktan korkmayan biri olursun. O zaman yine beni seversen, bu sevgi kabulümdür. Tamam mı?"
- Yüreğimi attım ortalığa, kimseler üzerine basmadan geçti.
- 'Hayat bir denizdir. Yüzme bilmeyen boğulur.' Kolay mı boğulmak? Boğulmak herkesin üstesinden gelebileceği bir şey değildir. Herkesin sadece bir kere boğulma hakkı vardır.
- İnsan hiçbir şeye aldırmamaya bir başladı mı. Ne kendi durumunu, ne bütün durumları üstünde durulmaya değer bulmadı mı? Bu bir kış uykusudur ki hiçbir yaz sökemez
- "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir. Tutkular çevreye göre değişen şeylerdir. Evli kadınlar toplantısında, en temiz pak aile kadını olmaya özenen aynı kadın, orospuların yanında en orospu olmayı niçin istemesin? Önemli olan istektir, hiçbir istek diğerinden soylu değildir, değildir, böyle düşünmüş olabilir Rosa gizliden." (İletişim Yayınları / Sayfa 69)
- "Bilemezsin evet bilemezsin. Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur." (İletişim Yayınları / Sayfa 91)
- "Biri domatesleri kesti, öteki salatalıkları soydu. Daha iyiler şimdi. Sofra kuruldukça, domates, peynir, kavun, ekmek dizilince yan yana, birlikte düzenlenen şey bir sofra bile olsa, kutsal bir paylaşmadır bu; ilk yakınlıklardır; daha önemli yakınlıklara atlamanın ilk adımı, birlikte düzenlenebilecek nice şey var." (İletişim Yayınları / Sayfa 124)
- "Durmadan sevişmek, daha doğrusu aynı yerde durarak sevişmek, sevişmeyi yalnızca öpüşmek, dokunmak saymak yanlış bir şey. Bıktırıcı, usandırıcı, yorucu. Sevişmek yoran, bıktıran değil, bir şeyleri değiştiren, oluşturan, geliştiren bir şey olmalı. Bir alışveriş , öyle bir alışveriş ki sevinin başlamasıyla bitimi arasında hiç umulmadık, hiç beklenmedik, sevme dışında asla becerilemeyecek değişimler oluşsun..." (İletişim Yayınları / Sayfa 123)
- Ufak sorumluluklardan kaçıp kendimi büyük davaların adamı sayarken vicdanımı mı oyalıyordum?