- ?Yaratım süreci içinde yazarın zihinsel sınırlarının nerede biteceğini yazarın kendisi bile bilmez.? (S. 45)
- ?Bütünü de yazarın kurguladığı bu hikayeler ve yarattığı kurmaca kişiler, gerçek olmadıkları da bilinmesine karşın, niçin okurun derin üzüntüler duymasına neden olur? Nasıl olur da sözcüklerle yaratılmış dünyalar okuru bu denli etkileyebilir?? (S. 19)
- ?Yazmaya oturduğumuz zaman nasıl başlayacağınızı çözmek, yazdıklarımızın en çetin düğümleri arasındadır. O ilk cümle, en usta yazarlara bile hemen kendini göstermez ki, genç yazar adayına nasıl versin ipucunu.? (S. 81)
- Gerçeğin bütün bildiğimizden başka bir şey oluşu gibi anlatıyor bu hayalin.(?) Edebiyat bu. Gerçeğin hep kendini dayatan haliyle baş etmek olanaksız. Edebiyat onu alt etmenin yolu, insanı baskı altından kurtarıp sıradan bir insan gibi yaşamasını sağlayan büyük pencere. Gerçeğin üstüne çıkma, onu yok sayıp kendi gerçeğini yaşama olanağı.