Beklersem gelmez ki.Beklemesem gelir mi? Umut vardır. beklemediğim zaman umut vardır.

Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz.Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir ,bir göle varıyordu.Bu gölde artık biz akmıyor , dalgalanıyorduk.

"Eleştirmecilerin çoğu, hem de pek çoğu sanatkâr olamamanın, cesaretsizliklerinin kompleksi içindedirler. Eleştirmeci dediğin insanın gayesi yermek değil bulmak, keşfetmektir. Bulamadı mı, keşfedemedi mi bize hiç olmazsa bulunmuşların, keşfedilmişlerin niçin büyük, güzel ve iyi olduğunu anlatsın. Durmadan sanat adamlarına yüklenmek ne oluyor?" (s.73)

On dakika kadar bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir: Dehşetli sükût uzuyordu.

Nasıl etsem, nasıl yapsam da Meydanlarda bağırsam Sokak başlarında sazımı çalsam Anlatsam şu kiraz mevsiminin Para kazanmak mevsimi değil Sevişme vakti olduğunu...

Kitaplar, bir zamanlar bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmiştiler. Hayır, şimdi insanları kitapların öğrettiği şekilde sevmiyorum.

Senden bahis açılmadıkça susmak isterim.

Her kim ki bir arkadaş bulmak için dolanmakta ise Ondan çekinmeli... Köprüde arkadaş olunmaz; Köprüden seyredilir.

"Bineyim bir Boğaziçi vapuruna günün birinde. Bebek 'le Arnavutköy önlerinde arka taraftaki oturduğum kanepeden kalkayım, etrafıma bakayım ; kimseler yoksa, denizin içine bırakıvereyim kendimi."

"Ölümün karşısında ne yapsak, muvaffak olmuş bir aktörden farkımız olmayacak. O kadar, muvaffak olmuş bir aktör. "