Acaba bir baştan bir başa hayat; gülünç bir kıssa, inanılmaz ve ahmakça bir masal değil midir?
' yaralar vardır hayatta; ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar. '
Derdin öyle derin ki, gözlerinin ta derinlerinde. Ağlayınca gözyaşın gözlerinin derinlerinden geliyor, yoksa akmazdı gözyaşların..
Ben çoğu zaman, unutmak, kendimden kaçmak için hatırlıyorum çocukluğumu.
Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar; birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler.
Düşündüm; ''Gökte herkesin bir yıldızı olduğu doğruysa, benimki çok uzakta, karanlık ve pek önemsiz bir şey olmalıdır.Belki de benim hiç yıldızım yok!''
Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim? Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Yeryüzünün, gökyüzünün güçlüklerine avuç açanlar, yaltaklanmasını bilenler için.
Gel gidelim içelim,
Rey şarabından içelim!
Şimdi içmezsek onu,
Ya ne zaman içelim?
Dünya , ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Evin bütün odalarını yalın ayak dolaşmak zorundaydım sanki . Odanın birinden ötekine geçmiş sonuncu odaya girip de o ''kahpe''yle karşılaşınca , ardımda ki kapılar kendiliğinden kapanıvermişti. Yalnız ,köşeleri karanlığa gömülü duvarlarda ki titrek gölgeler , zenci cariye ve köleler gibi, çevremde bekliyor, gözetliyorlardı beni.
sayfa 55
Derdin meşakkatin varlığını, ama hiç bir anlamları olmadığını görüyorum. Aşağılık adamların arasında , bilinmeyen bir soydandım ben, eskiden benim de kendi dünyalarından olduğumu unutmuşlardı. Korkunç bir şeydi bu; ne tam diri, ne tam ölü olduğumu hissetmek . Bir canlı cenazeydim artık; ne beni diriler dünyasına bağlayan bir şey vardı, ne de ölümdeki unutmadan , huzurdan yararlandığım.
sayfa 63
Kostas Mourselas
Oscar Wilde
Ömer Lütfi Mete
Enis Batur
Jean Paul Sartre
Metin Eloğlu
Rahmi Vidinlioğlu
Eduardo Galeano
Lily Prior
Nimet Erenler Gülkökü