- Kimse duymadan ölmeliyim. Ağzımın kenarında Bir parça kan bulunmalı. Beni tanımayanlar "Mutlak birini seviyordu" demeliler. Tanıyanlarsa, "Zavallı, demeli, Çok sefalet çekti" Halbuki hakiki sebep Bunlardan hiçbirisi olmamalı.
- Bütün güzel kadınlar zannettiler ki Aşk üzerine yazdığım her şiir Kendileri için yazılmıştır. Bense daima üzüntüsünü çektim Onları iş olsun diye yazdığımı Bilmenin.
- 1914'de doğdum, 15'de konuştum; Hala konuşuyorum. Lakırdılarım ne oldu? Gökyüzüne mi gitti? Belki de hepsi geri gelecek Tayyare biçimine girip 1939'da. Allah varsa eğer Başka bir şey istemem ondan. Bununla beraber istemem Ne Allahın olmasını, Ne de işimin Allaha kalmasını.
- Sokakta giderken, Kendi kendime Gülümsediğimin Farkına vardığım zaman Beni deli zannedeceklerini düşünüp Gülümsüyorum.
- Hitler amca! Bir gün de bize buyur. Kakülünle bıyıklarını Anneme göstereyim. Karşılık olarak ben de sana Mutfaktaki dolaptan aşırıp Tereyağı veririm. Askerlerine yedirirsin.
- Mademki sevmiyorum artık O halde her akşam Onu düşünerek içtiğim Meyhanenin önünden Ne diye geçeyim.
- ... Neydi o deli gibi gidişimiz, ...
- Hiçbir' şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar; Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası" vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allahın adını, Günahkar da sayılmazdı. Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
- Bizim dertlerimiz, içinde yaşadığımız adamların dertlerine benzemiyor. Ne parada gözümüz var, ne pulda. Geçenlerde bir kadın, "Benim için şiir, " diyordu, "beyaz bir otomobildir." Biz, en küçük menfaatlerini bile korumaktan aciz zavallılar, nasıl onlarla bir oluruz?
- Eminim ki beni kendinden üstün buluyordu. İhtimal geçinme imkânlarımın kılığımla, kıyafetimle uygun olduğunu sanıyordu. Ah, biz küçük burjuvalar, ne sahte, ne yaldızdan ibaret insanlarız. Her şeyimiz yalan.