Nazım Hikmet'in deyişiyle; hayatım elini içinden çektiğin bir eldiven gibi boşaldı. Yaşama sevincim kayboldu. Aramıza derya-deniz koydular ve beni senin yüzüne hasret bıraktılar. Veballeri büyüktür.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, Biri hariç hepsini bağışladım.
Bir şey var dokunur bana; Yüzüme uymayan iğreti adım.
Geceyi usulca çektim üstüme daldım sonsuz sonsuz derine yüzüne değdim Kalakaldım birbaşıma ıslıksız ışıksız kaldım hiçim işte bak ah yokluğunda
Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular.
Biledi paslı direncimi Umutsuzlukla Ve beni hiç terketmedi.
Yine de ele güne karşı, Özenle saklıyorum yüreğimde Sana duyduğum aşkı, Dört yanım kar içinde.
Adın ne idi unuttum, Yüzün silindi belleğimden. Ama ellerin; Bir su gibi akışkan Ezberimdedir hala.
Sen sofra bezini sevgiyle sererdin. O zamanlar su azizdi, ekmek bereketli..
ÖNDEYİŞ Bedenim üşür, yüreğim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar... Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular. Orda kaldı yanağımın yarısı, Kendini boşlukla tamamlar. Omuzumda bir kesik el, Ki durmadan kanar. Ah kavaklar, kavaklar... Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.
Metin Eloğlu
Richard Dawkins
Hasan İzzettin Dinamo
E. L. James
Nazım Hikmet Ran
John Berger
Yalçın Tosun
Yaşar Kemal
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
William Cuthbert Faulkner