- Bütün delilerin yaptığı gibi ben de benden başka herkesi deli sayıyordum.
- Bir iç hastalık nedeniyle acı çeken insanın hali nasılsa, benim halim de öyleydi.
- Üzerinde durduğum şeyin çökmüş olduğunu ve ayaklarımın altında hiçbir şeyin olmadığını hissediyordum. Üzerine hayatımı kurduğum o şey artık yoktu ve ondan geriye hiçbir şey kalmamıştı.
- Hayattan korkuyordum, ondan kaçıyordum ve her şeye rağmen ondan yine de bir şeyler ümit ediyordum.
- Bilgeliğin olduğu yerde fazlaca üzüntü var. Çok öğrenmek isteyen kişinin çok acı çekmesi gerek.
- Bilgelik delilikten üstün, ışıkla karanlık misali. Bilge kafasıyla görürken, deliler karanlığa koşuyor. Ve anladım ki, herkes aynı.
- Bilge nasıl ölüyorsa, deli de öyle ölüyor. Bu sebeple, yaşamaktan tiksindim.
- Cehalet hep aynı şeyi söyler. Bilmediği bir şey varsa, onun saçma olduğunu söyler.
- İnancın bütün akıl dışılığı bence şimdiye kadar ne ise, öyle kaldı. Ama onu kabul etmek zorunda kaldım ki, yalnızca o, insanlığın hayat sorularına cevap veriyor ve bunun sonucunda da yaşama imkanı sağlıyor.
- Tanrı, özgürlük, iyilik... Bu kavramlar, aklın eleştirisini kaldıramazlar.