?Derin bir iç çektim ve sandalyenin arkalığına yaslandım. Kendimi dayanılmaz bir yokluk içinde hissettim.
?Çünkü Hümanizm bütün insansal davranışları kendi malı haline getirir ve hepsini birbirine karıştırır. Ona dosdoğru karşı gelirseniz oyununa düşmüş olursunuz; çünkü Hümanizm, karşıtlıklara dayanarak yaşar.
? Hepsi de birbirinden nefret ederler: elbette, insan olarak değil de, birey olarak nefret ederler. Ama Kitap Kurdunun bütün bunlardan haberi yok: deri bir torbada kedi taşır gibi hümanistleri de içinde taşıyor, torbanın içinde hümanistlerin birbirlerini yediğini bilmiyor.
Hümanizm aleyhtarı dedirtmek gibi bir budalalık yapmayacağım. Hümanist değilim işte bu kadar.
?Bir insanı tüketmek! Autodidacte?ın farkında olmadan bu sözü ödünç aldığı Katolik Hümanizmini giderayak selamlıyorum.
Kendimi bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum.
?Bir yığın tedirgin, kendinden sıkılmış var olandan başka bir şey değildik. Burada bulunmamız için tek bir neden yoktu, hiçbirimiz böyle bir neden ileri süremezdi.
Ama melodi var oluşan bir şey değildir. Var olan her şey, nedensiz ortaya çıkar, zavallılığı yüzünden varoluşunu sürdürür ve ölür.
Varoluş, insanın sıyrılamadığı bir doluluktur.
?Hiçliği tasarlamak için, önceden burada, dünyanın ortasında, gözler fal taşı gibi açılmış, canlı olarak bulunmak gerekiyordu; hiçlik benim kafamdaki bir düşünceydi sadece, bu sınırsızlık içinde salınıp duran bir düşünce.
Jack Kerouac
Khaled Hosseini
Romain Gary (Emile Ajar)
Hasan Ali Toptaş
Lawrence Durrell
Ömer Seyfettin
Ali Şeriati
Soner Yalçın
Muhyiddin İbn Arabi (Ebû Bekir Muhammed b. Ali)
Charles Baudelaire