Feridun Andaç
- Doğum: 1954
- Feridun Andaç (d. 27 Temmuz 1954 Erzurum), Türkiyeli editör, eleştirmen.
İnceleme/Eleştiri
(1989) Gerçekçilik Yolunda, (Cem Yay.)
(1995) Yazınsal Gerçekçiliğin Boyutları (Ümit Yay.)
(2000) Edebiyatımızın Yol Haritası/Yazınsal Oluşumun Göstergeleri: 1 (Can Yay.)
Deneme
(1998) Işık Ol... (devamı)
- O fildişi kule yazarlığı geçmişte kaldı. Oysa Montaigne gibi fildişi kulelerde, şatolar da yazanlar da dönemlerinin gerçeklerini yansıtmışlardır. Yazarın sanatçının içinde yaşadığı toplumun, dünyanın olaylarından kopması olanaksız. Hele aydınlanma ışığını bir kez içinize indirmişseniz!...
- Alman elçiliğinde bir toplantıda Büyükelçi, Almanya'da yayınlanan bir Türk öykü antolojisini okuduktan sonra, Türk insanını tanıyabildiğini söylemişti. Bilimsel yapıtlardan, toplumsal araştırmalardan daha çok öykülerdir bir toplumu, insanları sorunları ile yansıtan.
- Yaşadığını yazmak ya da yazmamak diye bir konuyu tartışmak bile yersizdir bence. Herkes yaşadığını yazar. Yaşadığı, yaşamadığı, sözcükleri neyi kapsıyor? En büyük gerçekçi yazarlar yaşamları ile ilgili konuları yazmışlardır. Hiç bilmediği bir konunun, içine hiç girmediği bir çevrenin, hiç tanımadığı insanların yaşamını nasıl yazabilir bir kişi? İmge gücü de sınırlıdır. Hem imge ancak daha önce bilinen, öğrenilen bilgilerden yararlanılarak ileri aşamalara götürülen bir yaşanan'dır.
- Yalnızca ?ben bunları yaşadım, alın okuyun siz de' diye düşünen kişinin yazdıkları uçup gider. İnsanoğluyla ilgili bir yan, bir değer varsa kalır o ?yaşanan'
- O fildişi kule yazarlığı geçmişte kaldı. Oysa Montaigne gibi fildişi kulelerde, şatolar da yazanlar da dönemlerinin gerçeklerini yansıtmışlardır. Yazarın sanatçının içinde yaşadığı toplumun, dünyanın olaylarından kopması olanaksız. Hele aydınlanma ışığını bir kez içinize indirmişseniz!...
- Alman elçiliğinde bir toplantıda Büyükelçi, Almanya'da yayınlanan bir Türk öykü antolojisini okuduktan sonra, Türk insanını tanıyabildiğini söylemişti. Bilimsel yapıtlardan, toplumsal araştırmalardan daha çok öykülerdir bir toplumu, insanları sorunları ile yansıtan.
- Yaşadığını yazmak ya da yazmamak diye bir konuyu tartışmak bile yersizdir bence. Herkes yaşadığını yazar. Yaşadığı, yaşamadığı, sözcükleri neyi kapsıyor? En büyük gerçekçi yazarlar yaşamları ile ilgili konuları yazmışlardır. Hiç bilmediği bir konunun, içine hiç girmediği bir çevrenin, hiç tanımadığı insanların yaşamını nasıl yazabilir bir kişi? İmge gücü de sınırlıdır. Hem imge ancak daha önce bilinen, öğrenilen bilgilerden yararlanılarak ileri aşamalara götürülen bir yaşanan'dır.
- Yalnızca ?ben bunları yaşadım, alın okuyun siz de' diye düşünen kişinin yazdıkları uçup gider. İnsanoğluyla ilgili bir yan, bir değer varsa kalır o ?yaşanan'
- Türk Devrimi, çağdaş dünyaya erişme ve ona ayak uydurma devrimidir.Sürdürülebilirliğini, Atatürk'ün gerçekçiliğinden almıştır.Sovyet Devrimi'nin başarısızlığında tüm dünya düzenini değiştirmeye yönelmesi,tüm dünya sistemine karşı olması ve karşısında da Amerika gibi bir gücün bunu önlemeye çalışması yatar.
- Türk Devrimi, çağdaş dünyaya erişme ve ona ayak uydurma devrimidir.Sürdürülebilirliğini, Atatürk'ün gerçekçiliğinden almıştır.Sovyet Devrimi'nin başarısızlığında tüm dünya düzenini değiştirmeye yönelmesi,tüm dünya sistemine karşı olması ve karşısında da Amerika gibi bir gücün bunu önlemeye çalışması yatar.