- Bu yüzden örtünüyor işte Ortadoğu. Nepetrol, ne para. Betonla, peçeyle haysiyetini korumaya çalışıyor. Çocuk gibi...
...Ve ona haysiyetini geri vermeye söz verenlere çocuklarını veriyor, feda edilmeleri için. Bir çocuk görmüştüm, Afganistan'da bombalanan evinin önünde ağlıyordu. Anası-babsı ölmüş ve elinde yanmış bir Kuran. Kuran'a ağlıyordu. Başka bir şey. Allahlarını yağmalıyorlar. Ama mesele Allah değil. İnsanların kalplerini tarif edecek başka bir sözcüğü kalmadı. Bırakmadılar. İnsanların kalplerini yağmalıyorlar. Onlar da kalplerini kapatıyor. Hikâyelerimizi yağmalıyorlar. Kıra döke Asur tabletlerini nasıl kaçırıyorlarsa, hikâyelerimizi de bizden öyle kıra döke alıyorlar. Sonra geri kalan döküntüleri bize veriyorlar. 'Alın siz busunuz!..' New York Time bestseller listelerine giriyor döküntülerimiz. Döküntülerimizi, Kızılderelilere renkli camlar verir gibi bize geri veriyorlar. - "Size bahşedilen yeteneği taşıyabilmeniz
için inanmanız lazım.
Çünkü yeteneğiniz yüzünden size
ihtimam göstermek, sizi korumak yerine
yerle bir etmek isteyecekler. Sizi
kıymetsiz olduğunuza inandırmaya çalışacaklar. Buna inanmamak için sizi bir
şeyin, birinin çok sevdiğine inanmanız
lazım.
Bu yüzden bir tanrıçaya, bir tanrıya
inanmalısınız.
Insan kendini durup dururken sevemez. Palavra o işler. Insan kendimi ancak bir
tanrı onu severse,
birinin onu sevdiğine inanırsa sevebilir.
Inanmalısınız yoksa delirirsiniz." - Çünkü Bir Erkek
Bir Kadının Nefesi Kadar - "Ne olursa olsun Tahrir'de olmak istiyoruz. Bağımlı gibiyiz. Meydan'a varmak için acele ediyoruz. Orada olmadık mı kanımızın akışı tökezliyor. Tahrir'de olmadığımız her an uzaya düşecekmiş gibi korkuyoruz. Tahrir'de olunca yeryüzüne tutunuyoruz. Tahrir'e herkes bu yüzden geliyor artık. Aslında devrim bitmiş, ama Tahrir'i terk edersek kabul etmiş olacağız."
- Belli ki dünyayla başa çıkabilen ama kalbiyle baş edemeyen bir kadındı.
- Belli ki dünyayla başa çıkabilen ama kalbiyle baş edemeyen bir kadındı.
- '' İnsan hiç tatmamışsa, keder için de dua eder. Kendinden bile gizler ama her insan bir kere mahvolmak ister. Bakmayın kimse bir cennet dilemez, herkes yana yakıla kendi cehennemini görmek ister.''
- Aşk, yoklukla oynanan bir oyundur. Yokluğunun ne kadar derinden hissedileceğine ne kadar güven duyuyorsan o kadar iyi bir oyuncu olabilirsin.
- Aşk, yoklukla oynanan bir oyundur. Yokluğunun ne kadar derinden hissedileceğine ne kadar güven duyuyorsan o kadar iyi bir oyuncu olabilirsin.
- Yeteneğiniz yüzünden size ihtimam göstermek, sizi korumak yerine yerle bir etmek isteyecekler. Sizi kıymetsiz olduğunuza inandırmaya çalışacaklar. Buna yenilmemek için sizi bir şeyin, birinin çok sevdiğine inanmanız lazım.