Aşkın binlerce çeşidi vardır ve aşk acı çektirir.

Bak nasıl yaşlanıyor insanın elleri.

Sensiz kalmak, sensiz kalmanın nasıl bir şey olduğunu düşünmekten çok farklıymış.

Uzaktaki sevilen,yosunlu deniz kokar.

Bildiklerimiz sadece yaşanmış olanlardır.

''Toprağa duyulan saygı,beton ve çeliğe tapınmaya,tarıma verilen önem banka ve kredi kartlarına yönelince insanlığımızın manasını da kaybetmeye başladık.''

Köylüler münasebetsiz buldukları her şeye karşı verdikleri yüzyıllık tepkiyi hemen verdiler: Tepkisiz kaldılar! Yok saydılar. Duymamış gibi baktılar.(...) Sigaralarının külleri uzadı, bardaktaki çayları soğudu, tespihleri parmak aralarında dondu. Ama onlar hiç kıpırdamadılar.

İki hafta sonra annem telefon etti. Güneyden arıyordu, sesi şen şakrak, keyfi yerindeydi. Cem'le beni yaz tatili için Marmaris'e davet ediyordu. Doğrusu annemin bizi tatile davet etmesi bana çok tuhaf geldi. Yabancılaşıverdim bir anda! Tatillerimizi annemle birlikte planlardık bundan önceleri... Sustum kaldım... Annemin neşesi ulaşıyordu kulağıma, sonra gidip yüreğimi yakıyordu cızzz diye...

Gözyaşlarıma karışan kahkahalar derin, büyük bir çukur gibi açıldı önümde ve ben içine yuvarlandım. İnşallah düşüp başımı yarar, kafamı kırar, yüzümü parçalar, çabucak ölür, kurtulurum. İnşallah şu anda yok olurum da, babam kederinden kahrolur! İnşallah... İnşallah!.. Hemen şimdi...

Oysa insanın kendinden bile sıkılabileceğini bilmiyordum henüz.