Tahterevalliye tek başına binen,aşağıda durmayı hakeder. Sevgili Dost, Gel ve yüksel!
Güneşi görünce açma sandığı,karayı görünce dürbünü atma!Kaç ''Viyana'' dalda kaldı,aylar sürse de kuşatma...
Çölün sokakları yoktu.
İhtiyaçlarını ne kadar azaltırsan o kadar hür olursun .
Sevgili dost , Simdi ben bu elleri ne yapayım ? Bulunmasalar saklardım tavan aralarında . Atsınlar diye görenler ellerini , ellerimi dilencilere atardım.
Demek ki hayat buluyordu , başka hayatlarla bölüşülen hayatlar .
Sevgili dost ; Deniz fenerleri asla ağzına içki koymamalı . Sarhoş gözleriyle şaşırtmamalı gemileri. Deniz fenerleri asla uyumamalı , ihmal etmemeli suyla iyi giden kahveyi. Deniz fenerleri sigara içebilir , ama silkmemeli külünü dalgalara. Deniz fenerleri denizi terk edebilir , deniz kuruduktan sonra.
Sevgili dost , Bildiği şehirlerden , bilmediği şehirlere , bildiği yüzlerden , bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? " Başımı alıp gitmek istiyorum , " cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış , açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze.
Sevgili dost , " Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum . " Çünkü aklım hep kurcalanacak. " Kalbimi alıp " çünkü kalbim değişen kanı karşılayacak. " Uzaklara " çünkü gazeteler mürekkep , radyolar ses , televizyonlar renk yapmak istiyor onu. " Gitmek istiyorum " çünkü gitmek kalmaktan daha pullu. Bir gece kıyafeti gibi ışıl ışıl parlıyor teni. Bir gece , kıyafeti gibi soyuyor gurbeti.
Çünkü insan koşarken kaçar hayattan. Bu yüzden cocuklar , acı şurupları içmemek için ağızlarını sıkı sıkı yumarlar. Ama çocukların ağzı sıkı değildir ; her şeyi anlatırlar. Büyüklerse susar ; ağızları yanmıştır hayattan.
Mürvet Sarıyıldız
Nil Gün
John Steinbeck
Yusuf Hayaloğlu
Murat Gülsoy
Thomas Harris
Metin Eloğlu
Doğan Cüceloğlu
Murat Belge
Enis Batur