Yersiz yurtsuza bakmadı, ölüler alımsızdır zira. Ama Zahar Pavloviç?in tanıdığı bir balıkçı vardı ki, önüne gelene ölümü sorar, merakından dertlenirdi; bu balıkçı her şeyden çok balığı severdi, yiyecek olarak değil de ölümün sırrını şüphesiz bilen bir varlık olarak. Zahar Pavloviç?e ölü balıkların gözlerini gösterir ve şöyle derdi: Bak- akıl deryası. Balık yaşamla ölüm arasında durur, o yüzden hem dilsizdir, hem bakışı ifadesiz; bir danayı al misal , o bile düşünür, ama balık düşünez ? o her şeyi zaten bilir.? Seneler boyu göle bakan balıkçı hep aynı şeyi düşünmüştü, ölümün ilginçliğini. Bir sene sonra balıkçı dayanamadı ve göle atladı, yanlışlıkla yüzmeyeyim diye de ayaklarını iple bağlamıştı?
Diğer Andrey Platonov Sözleri ve Alıntıları
- Çaresizlik, elem ve yokluk insanın en küçük rahnesine kadar sızabilir ve ancak son nefes süpürür onları oradan dışarı.
- Gülümsüyordu; kısa, alaycı bir oyun için yaratılmışa benzer bu dünyada her şey tuhafına gitmekteydi.
- Ve işte bazen, hastayken, mutsuzken, aşıkken, fecibir kabus gördüğümüzde, genel olarak normdan uzaklaştığımız durumlarda iki kişi olduğumuzu açık seçik duyarız: Yani ben tek kişiyimdir ama içimde biri daha vardır. Bu gizemli "o" sık sık mırıldanır, bazen ağlar, içinden çıkıp uzak bir yere gitmek ister, canı sıkılır, korkar. Görürüz ki iki kişiyiz ve birbirimizden bıkmışız. Bilincimiz çift değil tek olduğunda bir hafiflik, özgürlük duyarız, manasız bir hayvan cennetine düşmüşüz gibi.
- Anasız babasız kızın gelecek yaşamıyla ilgili öyküsü: Şimdi bize akıl veriyorlar, akıl ise kafadadır, dışında bir şey yoktur. İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin. Yoksa ben yaşamam, öyle olmazsa canım çekmez. Canım basbayağı mutlu yaşamak istiyor. Eklenecek bir şey yok.
- İnsan henüz pek ev yapımı, pek zayıf donanımlı bir varlıktı -bulanık bir ceninden, çok daha gerçek bir şeyin tasarımından fazlası sayılmazdı ve bu ceninden, hayallerimize gömülü o uçan, üstün suretin çıkması için kim bilir daha ne kadar çok çalışmak gerekecekti...
- "Kalbiniz neden öyle atıyor? Duyuyorum resmen!"
"Uçmak istiyor da ondan," diye fısıldadı Moskova Sambikin'e gülümseyerek. - "Hayır, sevmeyeceğim onu, elimden de gelmez!" diye karar verdi Sambikin ebediyen. "Üstelik bir şekilde bedenini bozmak gerekecek ki acırım, hele gece gündüz nasıl harikulade bir insan olduğumun yalanını söylemek ... İstemem, zor iş!"
- Aptallar iktidara geliyor, bakarsın hayat akıllanır.
- Nedense savaşta ve devrimde insanlar hep düş görür. Barış zamanında olmaz öyle şey; herkes kütük gibi uyur.
- Ölüleri yaşayanlar gömmeli, fakat burada yaşayan hiç kimse yok;hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini. Sen onlar için mutluluk yaratamazsın, kendi kederlerinin bile farkında değiller, üzülemiyorlar bile artık, çünkü çoktan tükenmişler.