Ne tür dondurma sipariş edeceğimi karar vermeye çalıştığımı farz edin: Çikolatalıyı mı, vanilyalıyı mı ya da espresso parçacıklı olan dondurmayı mı seçmem gerekir? Bunu tercih özgürlüğü uygulaması olarak düşünebilirim fakat gerçekten yaptığım şey, hangi tadın benim tercihlerimi (ilk başta benim seçmediğim tercihler) daha iyi karşılayacağını çözmeye çalışmaktır. Kant, tercihlerimizi tatmin etmeye çalışmanın yanlış olduğunu söylemez. Onun söylemek istediği, bunu yaparken özgürce eylemde bulunmadığımızdır. Bunun yerine dışarıdan bize verilen bir karara göre eylemde bulunuruz. Sonuçta, vanilyalı dondurma yerine kahve parçacıklı dondurmaya olan arzumu ben seçmedim. Sadece bu arzuya sahibim.

Her şeyin alındığı ve satıldığı bir zamanda yaşamaktayız.Son otuz yıldır piyasa ve piyasa değerleri hiç olmadığı kadar hayatımızı yönetmeye başlamıştır. s.24

....insanlar hangi eylemde bulunursa bulunsunlar refahlarını maksimize etmeye çalışırlar. s.74

Dallas'ta okullar ikinci sınıfa giden öğrencilere, okudukları her kitap için 2 dolar ödemektedir. Parayı alabilmek için öğrenciler, kitabı okuduklarını kanıtlamak amacıyla bilgisayar ortamında bir sınavı geçmek zorundadır. s.78

...Rüşvet, inancı es geçer ve içkin bir gerekçe yerine dışsal bir gerekçeyi ikame eder.... s.85

İktisat , insanların teşviklere karşılık verdiğini belirtir. s.87

İktisadın en temel ilkelerinden biri fiyat etkisidir; fiyatlar yükseldiğinde insanlar bir maldan daha az satın alır ve fiyatlar düştüğünde insanlar bir maldan daha çok satın alır. s.120

...Para her zaman karşılığı olan evrensel bir hediye kartıdır: ... s.152

Piyasa, insanlara belirli bir fiyattan bu ya da şu malı satıp satmamak konusunda tercih yapma imkanı tanır. s.147

("yolluk" [viatical] kelimesi Latince "yolculuk" kelimesinden türemiştir. Özellikle bir yolculuğa çıkan Romalı görevlilere verilen para ve erzaklar anlamına gelir.) s.176