Otsukarcı Şeyhülcebel'e sordu: Sen Moğol musun? Hayır. Türk müsün? Ben Müslümanım. Müslüman ne demek koca baba? Okumuş adama benzersin. Bir adamın önce bağlı olduğu bir bayrağı, bir avulu, bir obası olur. Din gönülleri birleştiren ayrı bir bağdır. Ben sana uruğunu, boyunu, dokuz atanı soruyorum; sen bana dinden imandan söz ediyorsun. Uruğunu, soyunu, sopunu bilmiyor musun? Ben de sizdenim. Ne pis konuşuyorsun. Türküm de be adam. Ne korkuyorsun? Türküm diye bağır! Utanacak, korkacak ne var? Ben Türkten önce Müslümanım. Kurduğum bir mezhebim var. İnandığım bir imanım var. Yüzlerce, binlerce müridim var. Bir buyruğumla benim uğruma canlarını dahi verirler. Senin imanın da, kurduğun mezhep de kendine uşak bulup, kişi oğlunun Tin'ini aldatmak için örülmüş tuzaklar. Siz, bilgisiz kişileri yalancı cennet vereceğiz, yalancı cehennemlerde yakacağız diye sevinç ve korkular içinde sersemletir, aldatır, peşinize takarsınız. Yeryüzünde iyilik için çalışan adamın inanacağı iman: Doğruluk ve kardeşlere yardımdır. Uğrunda öleceği iman da: Yurdu ve bayrağıdır.
Diğer Abdullah Ziya Kozanoğlu Sözleri ve Alıntıları
- Otsukarcı Şeyhülcebel'e sordu: "Sen Moğol musun?" "Hayır." "Türk müsün?" "Ben Müslümanım." "Müslüman ne demek koca baba? Okumuş adama benzersin. Bir adamın önce bağlı olduğu bir bayrağı, bir avulu, bir obası olur. Din gönülleri birleştiren ayrı bir bağdır. Ben sana uruğunu, boyunu, dokuz atanı soruyorum; sen bana dinden imandan söz ediyorsun. Uruğunu, soyunu, sopunu bilmiyor musun?" "Ben de sizdenim." "Ne pis konuşuyorsun. Türküm de be adam. Ne korkuyorsun? Türküm diye bağır! Utanacak, korkacak ne var?" "Ben Türkten önce Müslümanım. Kurduğum bir mezhebim var. İnandığım bir imanım var. Yüzlerce, binlerce müridim var. Bir buyruğumla benim uğruma canlarını dahi verirler." "Senin imanın da, kurduğun mezhep de kendine uşak bulup, kişi oğlunun Tin'ini aldatmak için örülmüş tuzaklar. Siz, bilgisiz kişileri yalancı cennet vereceğiz, yalancı cehennemlerde yakacağız diye sevinç ve korkular içinde sersemletir, aldatır, peşinize takarsınız. Yeryüzünde iyilik için çalışan adamın inanacağı iman: Doğruluk ve kardeşlere yardımdır. Uğrunda öleceği iman da: Yurdu ve bayrağıdır.
- Piskopos, Meryem'in karşısında secdeye varır gibi Argon'un önüne diz çöktü:
"Bana acıyınız, bütün definelerinizi faizi ile vereceğim." Argon kızdı:
"Hangi defineden söz ediyorsun? Senin bütün malların artık bizim..."
"Bana acıyınız, sizin için ölünceye kadar yalvarırım..."
"Kime?"
"Tanrıya, Meryem'in oğlunun babasına..."
"Senin gibi pis herifi kılavuz olarak kullanan Tanrı'dan insana iyilik gelmez! Düş önümüze bakalım..." - - Bana bak bahadır! Senin, bakıyorum şehirlere hiç uğramamış bir halin var. Yalnız şu kadar bil ki benim yanıma çıkmak için nice beyler dinar verir, benim elimi öpmek için nice silâhşorlar can verir. Nice sultanlar kapımda sıra bekler; biraz daha nazik konuş.
- Ne dedin? (Otsukarcı "nazik" sözcüğünün anlamını bilmezdi.)
- Biraz sesini alttan al, derim.
- Olur. Biz de bağırmıyoruz ya. Sesimi kısarım, ama gene de işine gelmezse dinleme! Senin elini öpmek için canını verenlerden bana ne? Kapında sıra bekleyenler beklesin dursun. Bana kalsa senin yüzünü görmemek için iki mangır veririm. Ne de kendini beğenmiş suratsız şeysin. - ??Sen de çok iyi bilirsin ki Celme, Moğol diye ayrı bir ulus yoktur. Bundan başka ben de eski Göktürkler soyundanım. Ben bu göçebe avulları, senin Moğol, Türk, Tatar, Özbek, Kırgız dediğin cılasınları bir araya, bir bayrak altına alacağım. Ben Türk, Tatar, Moğol derdinde değilim. Ben avul başbuğu değil ulus hakanı olacağım. Bilirim bu zor iştir. Çok kan dökülecek? Fakat sonunda kurulacak Göktürk Hakanlığı kardeşlerin kardeşlerle, komşuların birbiriyle ikide bir cenk etmelerinin, kan dökmelerinin önüne geçecek.??
- ??Doğruluk, çalışmak, kardeşlere yardım. Uğrunda öleceği iman da iki tanedir: Yurdu, bayrağı. Türk ulusu yalnız bir adamın ardından gitmeye Ergenekon?dan beri alıştı. Kıyat oğullarının ardından gitmek? Timuçin de Türk ulusunu ardından götürmeye ant içmiştir. Bu işi yapacaktır. Önüne kimse duramaz.??
- ??Türkistan?da doğan, Cayan ırmağı kıyısında büyüyen, nice bahadırlar yenen, Celme gibi sırtı yere gelmemiş bahadırları yere vuran bir Türk?e ??Korkuyor musun??? diye sormak itliğini kim ederse, kafasını koparırım.''
- ??Güneşin doğduğu yerlerde eskiden beri ??Türk denilen kahraman, bahadırlıkla ün salmış, arı, temiz yürekli bir ulus oturur. Bunlara daha eskiden Gök Türk derlerdi. Türkler Altayda, Tanrı dağlarında otururlardı. Bir gün yağılar bu ulusun tümünü birkaç baskınla kırıp bitirdi. Yalnız on üç yaşında bir Türk çocuğu eller, ayakları kesildiğinden ölü sanılarak bir bataklığa atılmıştı. Ölmeyen bu çocuğu bir dişi kurt gelip oradan çıkardı, süt verip besledi. Düşmanların kağanı bunu duydu. Çocuğu öldürmek üzere bir adam gönderdi. Adam çocuğu dişi kurdun koruduğunu görünce şaşırdı. Sonra öldürmek istedi. Ulu Tanrı çocuğunu korudu. Kurtla birlikte kaçtılar. Ulu bir denizin gün doğusuna geçtiler. Kurt onu orada bir mağaraya götürdü, bu mağaranın arkasında çok büyük, ekini verimli, bol, yeşil bir yayla vardı. Çevresini kayalıklar kaplamıştı. Kurt bu Türk çocuğundan gebe kaldı. On çocuk doğurdu. İçlerinden ??Börte Çine?? adlı birisi at kılından bir tuğ yaptı. Kurt başını (Ongun) kıldı, Tuğun üstüne takarak başlarına geçti, onları oradan çıkararak Altındağ?a götürdü. Atalarının öcünü aldılar. Düşmanlarının kanlarıyla tuğlarını kızıla boyadılar. İşte bu gördüğün tuğ Börte Çine?nin Kızıl Tuğ?udur. Aslı Türk olan Şeyh bunu Türkistandan gelirken buraya kaçırmıştır. Değeri altınla ölçülmez.??
- ??Kendisini tanımam. O ve ve ona benzeyenlerle biz Türkler övünemeyiz. Yurduna, kendi diline, bayrağına, doğduğu yere yaramış mı? Ben ona bakarım. Türk ulusu bunlara verdiği yaratma,kafa dölüyle övündüğü kadar Türklerden kazandıkları bu değerleri de el diyarına, yabancılara sattıklarını da düşündükçe acınacaktır. Ne ise bize ne? Söyle bakalım bu Fars diliyle konuşan Türk gazelini kim okuyor???
- ??Bir Türk?ü ancak o da koca kocayınca başka bir Türkün kılıcı öldürebilir. ??Celme?? gibi adamları yenen, Deligün, Bulduk?ta nam salan bir Türk burada iki buçuk sütü bozuğa mı yenilecek???
- ??Otsukarcı sen bir Türksün ; Türkün aşkı silahtır ; Türkün sevgilisi atıdır ; Türkün yarı, bu sabahtan başlayarak kendimizi kapıp koyuvereceğimiz ıssız yollar, yeşil vadiler, altın dağlardır. Onuruna leke sürmeye başlayan aşkı öldürmesini bilmeyen hem o aşkı, hem onurunu kaybeder.??