Ona, gururuna köle olmayacak kadar çok âşıktı. İstisnasız her gece, omuzlarında dans eden saçlarına dokunduğunu hayal etmişti. Ve her hayalinin sonunda o ipek sarısı, rüzgâra meydan okuyan saçların yokluğu ilmik olup boğazında düğümlenirken geceler boyunca nefes almadan yaşamaya çalışmıştı. Şimdi ona bu kadar yakınken uzak durmak hiç kolay olmuyordu.
Diğer Meral Kır Sözleri ve Alıntıları
- "Bazen kulağımızla işitmek isteriz sevildiğimizi. Fakat onun yerine adamın sevgisini sana dokunduğunda hissedip bakışlarında görebiliyorsan, dudaklarının söylediğinin ne önemi var ki! Önemli olan kalbinin söylediklerini duyabilmektir."
- "Kendiyle çelişen Doruk, kalbiyle aklının tutuştuğu kavganın tam ortasında kalmıştı. Hangisine kulak verirse versin kaybeden yine o olacaktı."
- "Ona, gururuna köle olmayacak kadar çok âşıktı. İstisnasız her gece, omuzlarında dans eden saçlarına dokunduğunu hayal etmişti. Ve her hayalinin sonunda o ipek sarısı, rüzgâra meydan okuyan saçların yokluğu ilmik olup boğazında düğümlenirken geceler boyunca nefes almadan yaşamaya çalışmıştı. Şimdi ona bu kadar yakınken uzak durmak hiç kolay olmuyordu."
- Aşk böyle bir şeydi. Nedeni olmayan, niçinleri gereksiz, mazereti anlamsız ve çıkışı olmayan bir kaçıştı. Bir kaç anlık mutluluk için her şeyi unutmaktı.
- BU HAYATTA MÜCADELE ETMEK ZOR, ÇOĞUNDA DA YENİLİRSİN. AMA HER YENİLGİDEN SONRA YENİDEN AYAĞA KALKMAYI BAŞARIRSAN, İŞTE, O ZAMAN KAZANMIŞSINDIR DEMEKTİR.
- Düşünmek ve ne olduğunu anlamak için hiç zamanı olmamıştı.Hepsi -toplamda- sadece beş saniyede gerçekleşmişti.
- Kuşku dolu gözlerle bakan Ebru bakışlarını ikili arasında gezdirince, yaşananların kahve dökülmesinden daha fazlası olduğunu anlamıştı.
- Her kalbe yakışan aşka şekil vermekse sevilenin değil sevenin işidir. Sayfa :495
- Hiç uyumayan;gecesi gündüzü ayrı olan, gözünden süzülen yaşla ikiye bölünen, huysuz İstanbul, uzaktayken özlenen, içindeyken kahreden bir tutkudur.
- Bazen, bilinen gerçeğin tersine, acılar paylastıkça daha çok can yakar; ağırlığı konuştukça artardı.